'Aile içi iletişim güçlü olmalıdır'
Adana Tabip Odası “Bir Gün Değil, Her Gün Farkımı Farket” konu başlığıyla özel gereksinimli bireylerin ailelerine etkili iletişim söyleşisi düzenledi. Söyleşiye Klinik Psikolog Yasemin Kutlu Varan konuşmacı olarak katıldı.
UZM. DR. MENTEŞ, “8.5 MİLYON ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREY VAR”
Adana Tabip Odasında; Gönüllü Anneler Topluluğu ve Adana Down Sendromu Derneği desteğiyle gerçekleştirilen seminerin açılış konuşmasını yapan Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Selahattin Menteş, “Türkiye genelinde yaklaşık 8,5 milyon özel gereksinimli birey bulunmaktadır. Özel gereksinim duyan birey sayısı toplumun yüzde onunu oluşturuyor. Yaşamının ya başlangıcının bir yerinde, yada sonuna doğru her insanın bir gün özel gereksinimli birey olma riski vardır. Bu bireylerin toplumda görünür olma, çalışma, sosyal hayata katılma, kendini ifade etme hakları var. Özel gereksinim duyan bireyin aileleri bu durumun zorluğunun derecesini çok iyi biliyor. Bu yüzden toplumumuzun her kesimi bu durumda olanlara daha çok sahip çıkması lazım. Görmezden gelmeyerek olanak çemberini genişletmeleri, fırsatlar tanınmalıdır. Bugün bu söyleşimizde bu süreç nasıl daha rahat ve verimli geçirilir onu irdeleyeceğiz. Bu anlamda katıldığınız için sizlere ve değerli çalışmalarını bizlerle paylaşacak olan Psikolog Yasemin Hocamıza teşekkür ediyorum.” diye konuşan Başkan Uzm. Dr. Menteş, “Özel gereksinimli bireylerin önündeki sosyal ve toplumsal engeller ortadan mutlaka kaldırılmalıdır” dedi.
PSİKOLOG VARAN, “AİLE İÇİ İLETİŞİM, GÜÇLÜ OLMALIDIR”
Duygu, düşünce, gözlem ve ihtiyaç mesajlarının tam anlamıyla verilmesinin iletişimde etkili olduğunu ifade eden Uluslararası Tomatis Uzmanı ve Rezonans Terapisti Klinik Psikolog Yasemin Kutlu Varan, konuşmasında “İletişimin temel becerisi; karşımızdakini dinlemek, kendini tanımak ve doğru ifade etmekten geçer. Hoşnut olmayan durumlarda verilen tepki; öfkedir ki bu insan vücuduna girdiğinde kan basıncı artar, kalp atışı hızlanır, nefes alıp verme düzensizleşir, aşırı stres ve gerginlik artar. Olabildiğince bu duruma düşmemek öfkeyi kontrol altına almak lazımdır. Çocuklarımızı aşırı eleştirmemeli, şiddet içerikli ortamlardan uzak tutmalıyız. Aile içerisinde ebeveylerin biri aşırı pasif ve ezik, diğerinin baskın olmaması gerekir. Öfke; Kalp hastalığına, hipertansiyona, şeker hastalığına, ruhsal bozukluğa ve bozuk genetik hastalıklara sebep olur. Aile içi iletişim güçlü olursa bu hastalıklara yakalanma riski ortadan kalkar. Sağlıklı iletişim; Bedensel hareketler (egzersiz), solunum egzersizi, sağlıklı beslenme, toplumsal destek, sosyal, kültürel faaliyetlere katılma, zaman yönetimi, düzenli uyku ve motivasyon ile sağlanır.” diye konuşan Varan, tüm ilginin özel gereksinimli bireye verilmemesini, diğer çocuklarada zaman ayrılması gerektiğini dile getirdi.
Merak edilen soruların yanıt bulmasının ardından Başkan Uzm. Dr. Menteş, Psikolog Varan’a Teşekkür Belgesi verdi.