‘Allah belasını versin’

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, Amasra Maden Faciası’ndan sonra ihmaller zincirinin ortaya çıkarılması için girişilen mücadelenin ‘cenazeler üzerinden siyaset yapılıyor’ şeklinde değerlendirilmesine sert tepki gösterdi.

TBMM Amasra Maden Faciası Araştırma Komisyonu’nda konuşan Dr. Şevkin, “41 vatandaşımızın, biri de hastanede olmak üzere 42 vatandaşımızın hayatını kaybettiği, ikiz çocuklarını kucaklayamayan, öldükten beş gün sonra doğan çocuğunu kucaklamayan cenazeler üzerinden siyaset yaptığımızı söylemek en hafif tabiriyle... Yani kullanmak istemiyorum ama çok üzücü bir durum. Bu cenazeler üzerinden kim siyaset yapıyorsa Allah belasını versin. Yani böyle bir şey olamaz. 42 vatandaşımızın hayatından söz ediyoruz ve ölümler tekrarlanarak geliyor.  Burası bir araştırma komisyonu, elbette ki bir aksaklık var ki insanlar yaşamını yitirmiş ve bu araştırma komisyonunun görevi de bunları ortaya koymak. Dolayısıyla, bundan neden rahatsızlık duyuluyor bunu anlamakta güçlük çektiğimi ifade ediyorum” dedi.

8 yıl önce meydana gelen Soma maden kazasından sonra kurulan Araştırma Komisyonu’nda İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) ile ilgili önermeler sunulduğunu ifade eden Dr. Şevkin, “Araştırma Komisyonu, “İş güvenliği uzmanının tanımı iş güvenliği mühendisliği ve iş güvenliği teknik elemanı olarak ayrı ayrı tanımlanmalıdır" diye bir önermede bulunmuş. Buna katılıyor musunuz? Yine "Maden iş yerinde en az 1 iş güvenliği uzmanının tam zamanlı olarak çalışması gerekir" denilmiş sekiz yıl önce hazırlanan raporda. Yine "İş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi ve teknik nezaretçilerin denetim yaptıkları iş yerlerinde farklı görevlerde çalışmaları yasaklanmalıdır" demiş. Söz konusu maden kazasının yaşandığı ocakta bunlar var mıydı?” sorularını yöneltti.

8 YIL ÖNCEKİ KOMİSYON RAPORU YOK SAYILMIŞ!

Yine 8 yıl önceki aynı raporda “İş güvenliği uzmanlarının, iş yeri hekimleri ve teknik nezaretçilere yönelik mesleki mesuliyet sigortaları oluşturulmalıdır" denildiğini, "Maden teftişi yapacak iş müfettişinin eğitimlerinde maden konularına ağırlık verilmeli ve yardımcılık döneminin sahada geçirilmesi sağlanmalı, ayrıca akademiye benzer bir yetiştirme akademisi kurulmalıdır" ifadelerinin yer aldığını kaydeden Dr. Şevkin, "Araştırma Komisyonu raporunda “En az yirmi yıl fiilî olarak sahada görev alan müfettişlerin eğitim, rapor inceleme ve Bakanlığın mevzuat hazırlama birimlerinde görev almaları sağlanmalıdır. Maden iş yerinin çalışma koşullarının mevzuata uygunluğunun sağlanması açısından işin yürütümü yönünde her yıl periyodik olarak denetlenmesi sağlanmalıdır. ILO 176 sayılı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi hükümleri doğrultusunda ulusal mevzuatta düzenlemeler yapılmalıdır. Seri havalandırma yasaklanmalıdır. Yer altı havalandırma kapılarının merkezî izleme sisteminden kontrol edilmesi zorunlu hale getirilmelidir" gibi bir dizi önermeler sunulmuş. Bunları inceleme fırsatınız oldu mu, bilmiyorum; 680 sıra sayılı sekiz yıl önce yapılmış çalışmalar. Yine bir araştırma komisyonu kurulmuş ve bu önermeler sunulmuş. İş güvenliği uzmanları olarak bu önermelerin ne kadarı hayata geçirildi ve bunların hangi birimleri hayata geçirilmedi ki bu maden kazaları hâlâ olagelmeye devam ediyor? Sadece toplu ölüm olduğunda ne yazık ki gündeme geliyor ama bir sürü madende 1, 2, 3'e varan ölümlerin yaşandığını, Soma'dan bu yana 200'ü aşkın vatandaşımızı da kaybettiğimizi biliyoruz” şeklinde konuştu.

KOMİSYON BAŞKANINI VE UZMANLARI SORU YAĞMURUNA TUTTU

Uzmanların ölümlere somut olarak neyin sebep olduğuna ilişkin açıklama yapması gerektiğini dile getiren Dr. Şevkin, şunları söyledi:

“Amasra'da maden kazasının gerçekleştiği yerde iş müfettişi sayısı yeterli miydi? İSG kontrollerinde herhangi bir aksaklık gözlenmiş miydi? Ne sıklıkla teftiş yapılıyordu? Teftiş raporlarının etki analizleri yapılıyor muydu? Caydırıcı olması için ne gibi önlemler alınıyordu, bunlar daha sonra kontrol ediliyor muydu? Teftişe giderken bir önceki teftiş raporundaki aksaklıklar ve raporlar inceleniyor muydu? Bilirkişi raporu var biliyorsunuz, sizler bu konunun uzmanısınız, çoğunuz maden mühendisi, herhâlde 2 makine mühendisi var, az önceki tanıtımdan anladığımız kadarıyla. 42 vatandaşımızı yitirdiğimiz bu süreçte, sonuçta, bir kaza oldu, ölümler oldu, bir iş cinayeti oldu -adına her ne derseniz deyin- buna somut olarak neyin sebep olduğuna ilişkin görüşünüz nedir? Bu kadar uzman insansınız, somut olarak... Bir ihmal mi dersiniz, kaza mı, ne derseniz deyin; buna ilişkin somut görüşünüz nedir? Bir de son olarak: Uçaklardaki karakutu benzeri bir kutunun olduğundan söz ediliyor, buna ulaşılabildi mi? Bundan alınan bir veri var mı?”