'Bu söylemi esefle kınıyoruz'

 

Türk Kadınlar Konseyi Derneği (TKKD) Adana Şube ve Akdeniz Bölge Başkanı Av. Meryem Türktekin, “Cumhurbaşkanının gezi davasındaki kadınlar için söylediği sözlere" sert tepki gösterdi. Av.Türktekin, "Ağzımıza almaktan bile hicap duyduğumuz bu söylemi esefle kınıyoruz. Bu sözler tüm kadınların insanlık onurunu zedelemiştir.Bu tür bir söylem, ne devlet adabına sığar ne de adab-ı muaşeret kurallarına” dedi. 

 

Av. Türktekin, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanının nasıl olup böyle bir cümle sarf ettiğini anlayamadıklarını, bunu akıllarının almadığını söyledi. “Zira kendisi de bir babadır, eştir, kardeştir, bir kadının dünyaya getirdiği bir oğuldur" diyen Av.Türktekin şunları söyledi:

 

"Üstelik kadınların oyları ile o makama gelmiş biridir. Gezi davasında veya başka bir davada yahut hangi mecrada olursa olsun, bir grup kadın her ne yapmış olursa olsun; bu sıfatlara sahip bir erkeğin, daha da ötesi milleti temsil eden bir makama sahip hiçbir erkeğin kadınlar hakkında böyle bir kelime söyleyemeyeceğini net olarak bilmesi gerekir. Ağzımıza almaktan bile hicap duyduğumuz bu söylemi esefle kınıyoruz. Bu sözler tüm kadınların insanlık onurunu zedelemiştir.” 


Av.Türktekin, sözlerine şöyle devam etti:

“Biz kadınlar, insanlığı iyiliğe sevk etmek adına STK çatıları altında koştururup dururken, toplumda kadına saygı kültürünü geliştirebilmek için ömrümüzden sayısız günler harcarken Cumhurbaşkanımızın bu söylemi, bizlerde hem kadınlar ve çocuklar adına hem de emeklerimiz adına büyük üzüntü yaratmıştır. Zira Atasözümüzde de belirtildiği gibi unutulmamalıdır ki; küçük kalkar, büyüğe bakar. Bu vesileyle tüm kadınlara sesleniyorum;


EY TÜRK KADINLARI !


Büyük büyük annelerimizin bin bir fedakarlık ve mücadeleler ile elde etmiş olduğu haklarınıza sahip çıkınız. Sadece kadına yönelik şiddette veya toplumu iyiliğe sevkte değil, karar mekanizmalarında da yer almak için dayanışma içinde olunuz.Kadınlar karar mekanizmalarında erkeklerle eşit oranda yer almadığı sürece, topluma nezaket ve sevgi dilinin gelmeyeceğini, hiçbir konuda dengelerin sağlanamayacağını biliniz. 

 

Kadınların en önemli Cumhuriyet kazanımının  “seçme ve seçilme hakkı” olduğunu artık hepiniz fark ediniz.
Seçilme hakkımızı halen kullandırmıyor olsalar da, seçme hakkı konusunda erkeklerle fırsat eşitliğine sahibiz. 
Ve fırsat eşitliğine sahip olduğumuz tek hakkımız seçme hakkımızdır. Elimizdeki en büyük güç de budur. Dolayısıyla bu hakkın önemini bilelim. Ve bu olay bizlere bir ders olsun, hangi görüş ve düşünceden olursak olalım; bizi temsil edecek kişileri seçerken öncelikle kadına bakış açısına ve kadına verdiği öneme bakmamız gerektiğini asla unutmayalım.”