'Deprem kader olmamalıdır'

Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Şanlıurfa, Adıyaman, Gaziantep, Malatya, Kahramanmaraş ve Hatay illerimizi etkileyen deprem felaketi bize bir kez daha deprem coğrafyasında yaşadığımızı hatırlattı. Bu nedenle bunda sonrası için dikkate almamız gereken ayrıntılar önem arz etti.

DEPREM İÇİN SORGULAMAMIZ GEREKENLER

İnşaat Sektöründe önemli işlere imza atan Hamidi grup yetkilisi ve DAİMFED İdari ve Mali İşler Başkanı Nurullah Hamidi; açıklamasında, “Coğrafyamızda yaşanan her depremden sonra halkımız aynı aydınlanmayı yaşıyor fakat kötü hatıraları silmeye meyilli hafızamız, maalesef birkaç sene içerisinde felaketi unutup bizi tekrar binaların sağlamlığından ziyade mutfak dolaplarına bakmaya yönlendiriyor. Oysaki yaşadığımız yapıda mutfak dolaplarından çok daha öncelikli tasarımsal ve yapısal ayrıntılar ile ilgilenmemiz gerekir. Tabii ki son kullanıcı olarak hiçbir vatandaşımız yapı uzmanı değil ama en azından oturacağımız evi satın alırken, mutfağı veya seramiğini sorgulayacağımıza, bina nasıl bir zemine oturmuş veya bina yapılırken zemin iyileştirme metotlarından biri kullanılmış mı diye sorgulayabiliriz. Binamızın yapan müteahhidin teknik yeterliliğine dair bir sorgulama yapabiliriz.” İfade etti.

DEPREM SONRASI NASIL YOL ALIRIZ

Nurullah Hamidi; açıklamasına şöyle devam etti:

“Deprem sonrası daha itina göstermemiz gerektiğine dikkat çekerek; “Tabi ki burada son kullanıcıdan ziyade yerel yönetimler, belediyelere ve merkezi hükümete daha fazla iş düşüyor. Şehrin imar planlarını yaparken, hangi bölgede ne tip bina yapılmalı, yapılırken ne tip bir zemin iyileştirme yöntemi kullanılmalı mutlaka araştırılmalı ve buna göre binaların yapılması için ruhsat verilip projeler onaylanmalıdır. Gerekirse deprem bölgelerinde deprem ivmeleri revize edilerek, şartnameler gözden geçirilmelidir. Bu tedbirleri alarak en azından bundan sonra yaşanacak depremlerde felaketlerin önüne geçmemiz mümkün olacaktır. Depremlerin önüne geçemeyiz fakat yaşanacak felaketlerin önüne geçmek biz insanların inisiyatifindedir.

Mümkün mertebe yatay mimari kullanmak, yüksek katlı yapılar tasarlamamak, tarımsal alanlarda imara müsaade etmemek en basit tedbirlerin başında gelmektedir.” 

MEKANİK ZEMİN İYİ OLMALI

“Hala birçok tasarım ampirik deneylerle bulunmuş formüllerle hesaplanır. Hala olası bir depremi tahmin edecek net bir sistem dünyadaki bugünkü teknoloji ile mevcut değildir. Böylelikle depremi çok önceden bilerek insani tedbirler almayı düşünmek mümkün değildir.” diyen Hamidi sözlerini şöyle tamamladı:

DEPREM VE ADANA

”Adana, fay hatlarını etrafında bulunduran bir şehirdir. Merkez ilçelerimiz 2. Derece deprem bölgesindedir. Her an deprem yaşayabilecek bir şekilde evlerimizi hazırlamalı, kendimize evlerimizde güvenli alan seçmeli, olası bir deprem anında, planladığımız şekilde tedbirlerimizi uygulamalıyız. Adana mevcut konjonktürde maalesef yeterli miktarda nitelikli yapı stokuna sahip değildir. Depremde hasar alan ve yıkılacak binaların sayılarını da göz önüne aldığımızda, artık içinde bulunduğumuz durum bir emlak krizi haline geldi. Fırsatçı ev sahipleri ve müteahhitler fahiş fiyat artışları ile, depremde mağdur olan vatandaşı bir kez daha cezalandırmaya devam etmektedir. Villa ve az katlı binaların fiyatları depremle beraber iki kattan fazla değer artışı yaşadı. Krediye ulaşabilmenin de zor olduğu mevcut dönemde vatandaşlar için en temel hak olan güvenli bir evde oturmak adeta bir hayal oldu. İnsanlar karavan ve konteynırda yaşamlarına devam etmeye çalışıyor.”