Dünya yaşlanıyor
Yaşam süresi küresel çapta 1990 yılına kıyasla yedi sene arttı. Bu durum, her üç buçuk senede 1 yıl artışa denk geliyor. Yaşam süresinin artmasında ise gelişen tıp hizmetleri ve teknolojiler, sağlık hizmetlerine geçmişe göre çok daha kolay ulaşım ve sağlıklı yaşam konusundaki bilinç düzeyinin artması geliyor.
Medline Adana Hastanesi İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Teslime Atlı, değişen hastalık sıklıkları ve hasta yaşlı sayılarındaki artışın, hastaneler ve akut sağlık hizmetlerinin yanında profesyonel bakım hizmetlerinin de artık bir sağlık hizmeti olarak görülmesini sağladığını söyleyerek konu hakkında bilgiler verdi.
Yaşlı nüfus artıyor
Yaşlanan dünyanın en önemli sağlık sorunlarının travmalar ve enfeksiyonlar gibi akut hastalıklardan, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, böbrek hastalıkları, bazı akciğer hastalıkları, onkolojik ve nörolojik hastalıklar gibi daha kronik ve dejeneratif hastalıklara doğru değiştiğini kaydeden Prof. Dr. Atlı, “Söz konusu hastalıkların tedavisindeki gelişmeler ve yaşam sürelerinin uzaması, bu hastalıklarla yaşayan yaşlı hasta sayısında ciddi artışlara neden oluyor. Bununla birlikte yakın geçmişte her aile kendi yaşlı bireyine kendisi bakarken ve bakımevleri ile bakıcılar adeta bir tabu iken, günümüzde değişen aile yapısı, bakım hizmetlerinin diğer sağlık hizmetleri gibi dışarıdan teminini neredeyse zorunlu hale getirmiş durumda. Sonuç olarak günümüzde ‘uzun dönem bakım hizmetleri’ olarak adlandırılan bu hizmetler, artık diğer sağlık hizmetlerinin bir parçası hatta devamı olarak kabul edilmeye başlamıştır” diyor.
Bakım hizmetleri önem kazandı
“Uzun dönem bakım hizmetleri, kurumsal bakım hizmetleri (huzurevleri, bakımevleri vb.), evde sağlık ve bakım hizmetleri, gündüz bakım hizmetleri, palyatif bakım ve hospis (son dönem bakım) gibi çeşitli bakım hizmetlerini içeriyor. Bu hizmetlerin önemi ülkemizde de özellikle son 10-15 yıl içerisinde yavaş yavaş kabul edilir hale geldi” diyen Prof. Dr. Atlı, bunun neticesinde, özellikle devlet eliyle veya özel merkezlerce verilen kurumsal bakım hizmetlerinin giderek modernleştiğini, evde sağlık ve bakım hizmetleri, palyatif bakım ve son yıllarda da hospis bakımının yaygın bir hal aldığını söylüyor.
Aile ortamında bakım
Evde sağlık ve bakım hizmetlerinin, kronik hastalıkları ve fonksiyonel kısıtlılıkları olan bir bireyin mümkün olduğu kadar evinde ve bağımsız yaşayabilmesi için, uygun güncel sağlık teknolojileri ve hizmetleri kullanılarak sağlanan, bireyselleştirilmiş, iyi koordine edilmiş bir hizmetler bütünü olarak tanımlanabileceğini anlatan Prof. Dr. Atlı, “Bu hizmetler; rehabilitasyon, öz bakım ve sosyal destek hizmetlerini içerir. Yani, çeşitli hastalıklara bağlı olarak evde sağlık hizmetine ihtiyacı olan bireylere, evinde ve aile ortamında verilen muayene, tetkik ve tedavinin planlanması, rutin izlem, kronik veya akut sağlık problemlerinden kaynaklanan komplikasyonların takibi, cerrahi sonrası takip, tıbbi bakım, öz bakım desteği, yara bakımı, mevcut tedavinin devamının sağlanması, refakatçi desteği, rehabilitasyon, tıbbi-sosyal destek ve danışmanlık hizmetlerinin tamamını kapsayan hizmetlerin bütünüdür” diyor.
Ekip çalışması gerekiyor
İnsanoğlunun yaşam süresinin uzamaya devam edeceğini ve evde bakım hizmetlerinin yakın bir gelecekte çok daha önemli bir hal almasının kaçınılmaz olduğunu ifade eden Prof. Dr. Atlı, söz konusu hizmetlerin, tıpkı diğer sağlık hizmetlerinde olduğu gibi, doktor, hemşire, bakım elemanı, diyetisyen, fizyoterapist ve hatta araç sürücüsü başta olmak üzere çeşitli branşlardan oluşan multidisipliner bir ekip işi olduğunun da altını çiziyor.