'Eli yüzü yağlı, pis içinde meslek de öğrensinler'
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir ve Yönetim Kurulu üyeleri; Adana İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Koçak’ın Ankara İl Milli Eğitim Müdürü olarak atanmasından sonra Van Milli Eğitim Müdürü iken Adana'ya atanan Hasan Tevke’yi makamında ziyaret etti.
Tevke, ziyaret sırasında Van’da yaptığı uygulamalarda çok başarılı olduğunu belirterek, Adana'da benzer uygulamaları sürdüreceğinin ipuçlarını verdi. Gençlerin, günümüz koşulları ve çağın gereklerine uygun mesleklere yönelmesinin önemine değinen Tevke, Adana’ya yeni geldiğini belirterek, “Geziyorum, herkesi dinliyorum, Adana’yı tanımaya çalışıyorum” dedi.
“ARA ELEMAN SIKINTISI VAR”
Çocukları lise mezunu yapmanın sorunları çözmediğini söyleyen Tevke; “Geldiğim yerde bütün sanayi ve ticaret odaları yetkililerini çağırdım. Mesleki eğitimdeki bütün bölümlerimizi ortaya döktük. 'Arkadaşlar ne istiyorsunuz?' dedim. 'Biz asansör bölümü istiyoruz' dediler, açtık. 'Cep telefonu tamiri istiyoruz' dediler, elektronik bölümü açtık. Mesleki sektörle oturduk hangi alanları istiyorlarsa o alanları açtık. Piyasanın ihtiyacını onlar bilir. Bizim işimiz onların elaman ihtiyacını karşılamak. İş yapmayacak elemanın bir anlamı yok. Burada da çocuklarımızın istihdam durumuna bakacağız. “O çocukları alalım lise mezunu yapalım” demek, mesele değil. Önemli olan bu çocukları mezun ettiğimizde, istihdam edebiliyor muyuz? Şu anda bakın ara eleman sıkıntımız var. Bunu gidermek gerek. Bunu yaparken de meslek liselerimizin atölyelerini gezeceğiz. Bu atölyeler yeterli mi, bu cihazlar ve araçlar bu çocuklarımızın eğitimleri için yeterli mi, bunların hepsine tek tek bakılacak ondan sonra yapacaklarımız ortaya çıkacak"diye konuştu.
“OKULLARIMIZ ARGE MERKEZİ HALİNE GELSİN”
Adana'da Milli Eğitimin çok aktif çalışacağına değinen Tevke; geçmişte bilgisayar çağı derken şimdi tarım çağına gelindiğine ifade ederek şunları söyledi:
“Biz tarım lisesinde ne yaparız? Tarımcılarla bunu görüşüp, konuşalım. Tarım lisesi ile zirai araştırma enstitüsünü bir araya getirelim. Okullarımız bir ARGE merkezi haline gelsin. Çünkü orada akademisyenler var. Bizim çocuklar, bitkilerin seradaki durumlarını, aşıyı nasıl yapacağını, bir hayvana nasıl bakım yapılacağını, nasıl ilaç vereceğini uzmanından öğrensin. Mektepli olsun ama bizim çıraklık, kalfalık, ustalık dediğimiz üç ayak var. Bu üç ayağı da oluşturmamız lazım. Yepyeni meslek türleri var. Gençlerimizin mezun olduklarında meslek sahibi olarak, üretimin ve istihdamın içinde olmalarını sağlayacak bir eğitim sistemi inşa etmeliyiz.
Bunun yanında akla hayale gelmedik bölümler var. Mesala ‘Tıbbı enerjiler’ dediğimiz bir bölüm var. Samsun’da bunun kümelenmesi var. Araç makine parkurunu oluşturmak için çalışıyorum. Platin üretiyor… Ayaklara, kırıklara çakılan platin. Ülkemizde büyük bir deprem oldu. Samsun’daki tesislerden gitti. Kimse size maske de vermez platin de vermez. Bunu biz üreteceğiz. Bunu üretmek var ya emin olun çok zor bir şey değil. Platin malzemesini alıyoruz, siensi çıkartıyoruz, traşlıyor ve sterlize ediyor. Tekstil sektörümüz çok güçlü ama testil sektöründe bir duraksama var, kurlardan dolayı. İhracata göre o sektörde zayıfladığımız yerden hemen tıbbi aletler sektörünü devreye sokacağız. Hangi bölüm olursa olsun, ışık olan çocukları yetiştireceğiz. Okulun staj saati diye bir şey yok. Çocuklarımız meslek öğrenmek için gerekirse gece bile çalışacaklar. Mesala bizim gazetecilik bölümü öğrencilerini sizin yanınıza göndereceğim. Stajlarını oralarda yapsınlar. Gazetecilik bölümü okullarına gideceğiz oralarda çocuklarla sohbet edeceğiz. Bakacaksınız şu çocukta ışık var, yetiştireceksiniz. Matbaalar genelde gece çalışır eğer akşam çalışmayı göze almıyorsan o zaman matbaacılık bölümünü niye tercih ediyorsun? Bu işi yapacaksan gece çalışacaksın. Akşam çalışmayı göze almıyorsan o zaman niye matbaa bölümünü seçtin? Niye o işi yapıyorsun? Bu işi yapacaksan gece çalışacaksın. Gece bekçisi adamı gündüz çalıştırmak gibi bir şey bu ya.
Veliler elini taşın altına koyacak. ‘Çocuğum doktor olacak. Avukat olacak’ demeyecek. Bıraksınlar bize. Eli yüzü yağlı, pis içinde meslek de öğrensinler. Bizler elimizden ne geliyorsa sonuna kadar yapacağız.”
Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir de ziyaret sırasında yaptığı konuşmada; ustalık-çıraklık ilişkisinin çok önemli olduğunu, birçok sektörde ara eleman sıkıntısı yaşandığını, bu yüzden birçok geleneksel el sanatının yok olmaya yüz tuttuğunu belirterek; Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilecek her projeye destek vermeye hazır olduklarını söyledi.
Ziyarette, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir ile Başkan Yardımcısı Mehmet Serbes, yönetim kurulu üyeleri Mutlu Mete, Süreyya Uri ve Çetin Ulucan yer aldı.