'Finansmana erişim kanalları açılmalı'
Türkiye’nin en büyük bağımsız iş dünyası örgütü TÜRKONFED’in Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, işletme sermayesi ihtiyacı giderek artan KOBİ’lerin, başta emtia olmak üzere girdi maliyetlerindeki yükselme ve finansmana erişimdeki sıkıntılar nedeniyle zor bir dönemden geçtiğini söyledi. Sönmez, “Yüksek enflasyon, yüksek kur ve faiz sarmalında, özel sektörün tedarik ve finansman süreçlerini sürdürülebilir yönetmesi çok daha önemli bir hale geldi. Bizler ülkemiz için çalışan ve değer yaratan iş insanlarıyız. Bu noktada kördüğümü çözecek hamle, özel sektöre, üretim odaklı bir ekonomi için uygun koşullarda finansmana erişim kanallarını açmaktır” dedi.
Çatısı altında 30 federasyon ve 286 dernek üzerinden 50 bini aşkın şirketin bulunduğu Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, 29 Mart 2022’de oy birliğiyle seçildiği TÜRKONFED’de dört ayda yapılan çalışmaları, yeni dönem hedeflerini, ‘dijital’, ‘yeşil’ ve ‘toplumsal’ dönüşümü kapsayan 3D vizyonlarını, ekonomideki güncel gelişmeleri ve ‘Türkiye Hayali’ni anlattı. Adana’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Sönmez, hedeflerinin Anadolu’yu kalkınmanın itici gücü yapmak olduğunu söyledi.
“Enflasyonla mücadeleyi ekonomi biliminin kurallarıyla yapmalıyız”
Toplantıda dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sönmez, enflasyon ile mücadelenin bilimsel kurallar çerçevesinde önceliklendirilmesinin ve ekonomideki belirsizliklerin kalkmasının gerekliliğine dikkat çekti. Sönmez, “İş dünyamız döviz kuru ve yüksek enflasyondan kaynaklı çifte bir yükü omuzlamış durumda. Özellikle doğal gaz ve elektriğe yıl içinde gelen yüksek zamlar, işletmelerin maliyetlerini ciddi ölçüde etkiliyor. İşletme sermayesi ihtiyacı giderek artan KOBİ’lerimiz, başta emtia olmak üzere girdi maliyetlerindeki yükselme ve finansmana erişimdeki sıkıntılar nedeniyle ciddi zorluklar yaşıyor. Tüm bu zorlu ve olumsuz tabloya rağmen iş dünyamız yatırım inancını kaybetmemiş olsa da bu durumun sürdürülebilir olması için ekonomide istikrarın sağlanmasına, yatırım iklimini güçlendirecek politikalara ihtiyacımız var. Rekabetçilikte sanayi odaklı, üretim odaklı yeni bir hikâye yaratmalıyız” dedi.
‘Üretim maliyetleri ve tedarik’, ‘yüksek enflasyon ve satın alma gücü’, ‘savaşın ihracat pazarlarına etkisi’ ile ‘finansmana erişim ve kur artışı’nın, özel sektörün 2022 yılında karşısına çıkan dört temel sorunu oluşturduğunu hatırlatan Sönmez, şunları söyledi; “Ekonomimizin yaşadığı belirsizliği artırmanın kimseye bir faydası yok. Artık büyümeden ziyade kalkınma odaklı bir ekonomik modele geçmemiz gerektiğine inanıyoruz. Yüksek enflasyonun da bir kalkınma sorunu olduğunu düşünüyoruz.”
“Üretim için yapılan stok ile manipülasyon odaklı stokçuluk ayrı değerlendirilmelidir”
“Özel sektör, kalkınmanın destekçisi yani ortağıdır. Hükümetimizin ve ekonomi yönetimimizin özel sektörü ortak olarak görmesi gerekiyor” diyen Sönmez şöyle devam etti; “Dolayısıyla özel sektörün üretimde devamlılık sağlayabilmek adına gerçekleştirdiği stok mantığını, piyasada fiyat yükseltme ve manipülasyon odaklı stokçuluk anlayışından ayırmak ve öyle değerlendirmek daha uygun olacaktır.”
“Finansmana erişebilen işletmeler üretim, yatırım ve istihdama destek verebilir”
Yüksek enflasyon, yüksek kur ve faiz sarmalında özel sektörün tedarik ve finansman süreçlerini sürdürülebilir yönetmesinin çok daha önemli bir hale geldiğini vurgulayan Sönmez, “Bizler ülkemiz için çalışan ve değer yaratan iş insanlarıyız. Bu noktada kördüğümü çözecek hamlenin, özel sektöre üretim odaklı bir ekonomi için uygun koşullarda finansmana erişim kanallarını açılması olduğunu düşünüyoruz. Böyle dönemlerde tüm kesimler olarak enerjimizi iş birliği ve diyalog kanalları ile finansman kanallarının açık tutulmasına harcamamız gerekiyor. Bunu yapabilirsek sorunlarımızı da hep birlikte ortak akıl ve ortak vizyon ile ekonominin kuralları içinde çözebiliriz” diye konuştu.
Politika faizi yüzde 14 olsa da ticarette ve bankacılıkta faizlerin yüzde 30-35 olduğunu, rotatif kredilerin ise yüzde 50 bandına yaklaştığını vurgulayan Sönmez, şöyle devam etti; “Döviz kredi maliyetleri dolar ve Euro’da uzun vadelerde yüzde 10’ların üzerine çıktı. KOBİ’lerin krediye erişim kanalları artık kapandı. Bu maliyetlerden alınan kredilerin geri ödenmesinde de sıkıntılar yaşanacaktır. KGF destekli 150 milyar TL’lik paket açıklansa da henüz işleme alınmadığı için işletmelerimizin bu yöndeki beklentileri devam ediyor. Böyle bir dönemde kredi musluklarının bırakın kapanmasını kısılması dahi ekonomide çarkları yavaşlatan bir süreci başlatabilir. Dolayısıyla işletmelerimiz finansmana ne kadar uygun şartlarda ve ne kadar kolay erişebilirse üretime, yatırıma ve istihdama da aynı oranda destek verebilir.”
“Hukuk yoksa ekonomi yok”
Ülke risk priminin yüksek olduğunu hatırlatan Sönmez, faiz-kur-enflasyon sarmalından kurtulmanın ve riskleri düşürmenin yolunun hukuktan geçtiğini vurguladı. “Hukuk yoksa ekonomi yok. Adalet yoksa güven yok. Fikir ve ifade özgürlüğü yoksa girişimcilik, yenilik ve gelişme yok. O nedenle enflasyon dahil yapısal sorunlarımızla mücadelenin yolu, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığından geçiyor” diyen Sönmez, şunları ifade etti; “Ekonomi iklimi; üretimi, yatırımı ve istihdamı üç eksende besliyor: Güven, istikrar ve öngörülebilirlik... Halihazırda bu üç eksene en çok hasar veren unsur ülkemizin yatırımcılar nezdindeki risk algısıdır. 850-900 bandında olan CDS, 2008 yılındaki seviyenin üzerinde. Bu durum yatırımcıların iştahını kapatırken, işletmelerimizin de uluslararası fonlara ve kredi imkanlarına yüksek faizler ile ulaşmasına neden oluyor. Para ve maliye politikaları ile yürüyeceğimiz yolu yürüdük. Artık köklü yapısal reformlar ile güven, istikrar ve öngörülebilirliği sağlamamız gerekiyor.”
“Kalkınmanın yolu Anadolu’dan geçiyor”
TÜRKONFED’in yeni döneminde rotanın daha güçlü şekilde Anadolu olacağını anlatan Sönmez, “Küresel arenadaki zorlukların yanı sıra içeride yapısal sıkıntılar yaşadığımız bu dönemde ülke olarak iki önemli fırsatımız var: Esnek, krizler karşısında bağışıklık sistemi güçlü olan iş dünyamız ve Anadolu’daki üretim gücümüz… Biz yerelden ulusala ve küresele uzanan kalkınma yolunun Anadolu’dan geçtiğine inanıyoruz. Rotamız geçmişte de Anadolu’ydu, yeni dönemde daha da güçlü bir şekilde yine Anadolu olacak. Bu yaklaşımla Anadolu’nun sesini, üretim gücünü, iş yapma kültürünü daha fazla ön plana çıkaracak, iş dünyasının kapasitesini geliştirecek projelere odaklanacağız. Çünkü dünyanın Türkiye’ye, Türkiye’nin ise Anadolu’nun bağrında saklı olan kadim üretim ve dayanışma kültürüne ihtiyacı var” dedi.
“Anadolu’nun kalkınma dinamiklerini, Anadolu iş insanının rekabetçilik gücünü Türkiye Hayalimize ulaşacak politika ve aksiyonlara dönüştürmek için çalışıyoruz” diyen Sönmez, yıl sonuna kadar 60 kentte; proje, eğitim ve mentorluk çalışmaları ile aktif olarak sahada yer alacaklarının da altını çizdi.
“Kanaat önderleri ve iş insanları Adana’da buluşacak”
TÜRKONFED’in 24. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi’ni Adana’da gerçekleştireceklerini açıklayan Sönmez, “Lojistik altyapısı ile ülkemizin önemli bir ticaret kapısı, ihracattaki dışa açılan yüzümüz olan Adana ve Mersin’in özellikle tarım ve enerjide önemli bir bölgesel çekim merkezi olma potansiyeli ile Çukurova iş dünyasının üretim ve yatırım motivasyonu bu kararımızda etkili oldu. TÜRKONFED’in ‘Hayalimizdeki Türkiye’ vizyonu çerçevesinde Anadolu’yu kalkınmanın itici gücü yapmak için çıktığımız yolda, Adana ve Mersinimiz yani Çukurova kilit önemde” diye konuştu.
Zirvenin, TÜRKONFED üye federasyonu ÇUKUROVASİFED’in desteği ve üye derneği ADSİAD’ın ev sahipliğinde, Çukurova’nın ortak aklını oluşturan kentin tüm aktörlerinin katılımıyla gerçekleşeceğini belirten Sönmez şunları aktardı; “Katılımcı ve kapsayıcı iş birlikleri ile bölgemiz ve ülkemiz için değer yaratmak en önemli hedefimiz. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken ülkemizin dönüşümde sürdürülebilirliğini; ‘Yeni Dönem, Yeni Ufuklar’a yelken açan ‘Hayalimizdeki Türkiye’yi de zirvemizin önemli temaları arasına ekleyerek, yerelden ulusala Çukurova iş dünyamızın da katkısı ile hep birlikte artı değere dönüştüreceğiz. Bu zirvenin Adana’da gerçekleştirilecek olması hemşehrisi olmaktan gurur duyduğum kentimiz için üzerimizdeki sorumlulukları bir kat daha artırdı.”
“Adana ve Mersin’in birlikte kalkınması Türkiye’nin ekonomisine ivme kazandırır”
Zirvenin, Çukurova’nın potansiyeline sunacağı katkılara ve bölgenin sorunlarına yönelik çözüm önerilerine değinen TÜRKONFED Başkanı Sönmez, şöyle devam etti; “Zirvemiz Çukurova’nın potansiyelini, Adana ve Mersin ile harekete geçirmemiz için önemli bir sinerji yaratacak. Çukurova Bölgesi, yapı olarak tıkanan Marmara Bölgesi’nin alternatifi konumundadır. Özellikle Adana ve Mersin’in birlikte kalkınması, Türkiye’nin ekonomisine de yeni bir ivme kazandırır.”
3 Aralık’ta düzenlenecek zirveye Türkiye’nin dört bir yanından 350 iş insanının katılmasını hedeflediklerini söyleyen Sönmez, TÜSİAD ve TÜRKONFED’in önceki dönem başkanları ile birlikte üye federasyon ve dernek başkanlarının da katılacağını, yerel ve bölgesel kent aktörlerinin, iş dünyasının ve sivil toplumun da katılımı ile kapsayıcı bir iş birliği sürecini de başlatacaklarını vurguladı. Sönmez, “TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın da katılacağı zirve, iş dünyasının kalbinin Adana’da attığı, katma değer yaratacak bir etkinlik olacak. Karşılıklı iletişimi, iş ilişkilerini geliştirmek, yeni iş olanakları yaratmak, Çukurova’nın potansiyelini artırmak için çok önemli bir avantaj sağlayacak. Sonuçta kazanan Adana, Mersin ve Türkiye olacak” dedi.
Başkanlardan geniş katılım
Toplantıda ÇUKUROVASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kış ve ADSİAD Başkanı Vedat Gizer de Çukurova’nın potansiyeline değinirken, TÜRKONFED’in 24. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi’nin Adana’da yapılacak olmasının bölge için çok önemli olduğuna dikkat çekti. TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yiğit Savcı ve TÜRKONFED Genel Sekreteri Arda Batu’nun da yer aldığı toplantıya ayrıca TÜRKONFED’in Adana ve Mersin’deki üyesi derneklerini temsilen GİŞKAD Başkanı Mürvet Beydağı, İŞKAD Başkanı Berman Mantı, MERYAD Başkanı Coşkun Doğmuş, MİODER Başkanı Gül Akyürek Balta, TISİAD Başkanı Mehmet Salih Çelik ve ADANAGİAD Genel Sekreteri Zeynep Madenci katılım gösterdi.