“Hekim ve sağlık çalışanlarının hak kayıpları önlenmelidir”
Hekim ve sağlık çalışanlarının yıllık izin ve sağlık (Şua) izni kullanımlarında önemli hak kayıpları yaşandığını söyleyen Adana Tabip Odası YK Üyesi Doç. Dr. Gökhan Alıcı, “Başta hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının yıllık izin, evlilik izni, annelik izni, babalık izni, cenaze izni ve Sağlık (Şua) izni kullanımlarında önemli hak kayıpları yaşanmaktadır. Bu kayıplar önlenmelidir.” dedi.
CİDDİ EKSİKLİKLER GÖRÜLÜYOR
Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliğinde Danıştay tarafından önemli değişiklikler yapıldığını hatırlatan Adana Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Gökhan Alıcı, YK Üyeleri adına yaptığı yazılı açıklamada “Daha önce sağlık çalışanının disiplin cezası alınması durumunda; taban ek ödemenin kesilmesini öngören yönetmelik hükmü iptal edilmiştir. Görevlendirme suretiyle kendi alanı ile ilgili kongre, seminer gibi etkinliklerde geçen bütün süreler çalışılmış gün olarak kabul edilecektir. Yılda sadece yedi günü geçmeyen kısa süreli raporlar çalışılmış gün olarak kabul edilmekteydi. İptal kararı ile birlikte 7 günlük süre kalkmış olup, raporlu geçen tüm süreler çalışılmış gün olarak kabul edilecektir. Çalışanların ek ödemelerinde iyileştirmeler sağlayacak ve çalışma koşullarını iyileştirecek Danıştay kararlarının bir kısmı bu şekildeydi. Bu kararları olumlu bulmakla beraber, çalışanların pek çok izin türünün kullanımında yaşanan ciddi performans kesintilerinin Danıştay kararlarında ele alınmamış olmasını ciddi bir eksiklik olarak görmekteyiz. Başta hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanlarının yıllık izin ve sağlık (Şua) izni kullanımlarında önemli hak kayıpları yaşanmaktadır. Yapılan ciddi kesintiler nedeniyle izinler sınırlı sürelerde kullanılmakta bazen de hiç kullanılmamaktadır. İzinler ve sağlık izni (Şua) kullanımı, sağlık çalışanlarının sağlığı ve verimliliğinin sürdürülebilmesi açısından önemlidir ve performans kesintileri ile bu hakkın kullanımını engellenmemelidir.”
RADYASYONA MARUZ KALANDAN DAHİ KESİNTİ YAPILIYOR
Sağlık çalışanının Sağlık İzni(Şua: iş yerinde radyasyona maruz kalma)’ni kullandığında dahi taban ödeme ve teşvik ek ödemesinden kesinti yapıldığını belirten Doç. Dr. Gökhan Alıcı, “Sağlık izni kullanımında yaşanan tam performans kesintisi nedeniyle sağlık izni kullanımı, sağlık çalışanları arasında, özellikle de hekimler arasında çok sınırlı sayılardadır. Sağlık izni kullanımlarının yetersizliği, uzun süreli radyasyon maruziyetinin olduğu alanlarda görevli çalışanlarda; olumsuz sağlık problemlerine neden olabilmektedir. Bu izin türünün kullanımı özellikle teşvik edilmeli ve zorunlu kılınmalıdır. İleriki yıllarda yaşanacak sağlık sorunlarında iş verenin de bu konuda yasal sorumluluğu olup olmayacağı da işçi sağlığı ve iş güvenliği bakımından kafalarda soru işaretidir.”
YASAL HAKLAR TBMM’CE GÜVENCE ALTINA ALINMALI
Doç. Dr. Alıcı, taleplerini şu şekilde sıraladı: Çalışanların uzun süren mücadeleleri ile birçok izin hakkı anayasal güvence altına alınmıştır. İzinlerin kullanımı işçi sağlığı ve iş güvenliği, iş verimliliği ve sürdürülebilirliği için teşvik edilmelidir.
Yıllık izin kullanan sağlık çalışanının kullanılan yıllık izinlerinin tamamında taban ödemesi ve teşvik ek ödemesinden kesinti yapılmaması, yıllık izin kullandığı tarihlerdeki teşvik ek ödemesinin hastane ortalamasından hesaplanmasının uygun olabileceği görüşündeyiz.
Evlilik, annelik, babalık, cenaze, Sağlık (Şua) ve benzeri izinlerde taban ödemesi ve teşvik ek ödemesinden kesinti yapılmaması. İzinli olunan tarihlerde teşvik ek ödemesinin hastane ortalamasına göre yapılması ve özellikle sağlık(şua)izni kullanımının zorunlu hale getirilmesi gerektiği görüşündeyiz.
Kamu sağlık kuruluşları ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ile ilgili kararlarda kar eksenli işletme politikalarından vazgeçilmelidir. Tüm sağlık çalışanlarını kapsayan izin kullanımları nedeniyle yaşanan kesintiler ve hak kayıpları ile ilgili acil düzenlemelerin yapılmasını ve artık yasal haklarımızı hukuk mücadelesi ile değil meclisin yapacağı yasal düzenlemeler ile güvence altına alınmasını talep ediyoruz.”