“İnsanlık suçuna dur denmelidir”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Suriye’deki insanlık dışı görüntülerin dehşetle izlendiğini söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Hatay İl Başkanı Hakan Tiryaki, ilçe başkanları, ilçe belediye başkanları ve 15 milletvekili ile birlikte Suriye’deki katliama dikkat çekmek, yaşananları protesto etmek üzere Hatay’da iki günlük temaslarda bulunan Dr. Şevkin, “Yaşananlar kabul edilemez” dedi.
“DEHŞETLE İZLENİYOR”
Hatay’da Arsuz, Defne ve Samandağ’da vatandaşlarla buluşan, geniş katılımlı toplantılar gerçekleştiren CHP Heyeti’nde yer alan Dr. Şevkin, Yayladağı Sınır Kapısı’nda ayrıca bir açıklama yaptı.
Bütün dünyanın dikkatini Suriye’deki katliama çekmek üzere Hatay’da olduklarını vurgulayan Dr. Şevkin, Dışişleri Bakanlığı’nı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da göreve çağırdı.
“Dehşetle izlediğimiz, tüm dünyaya servis edilen Suriye’deki görüntüler kabul edilebilir değil” diyen Dr. Şevkin, “Hiçbir insanın yaşam hakkını bir başkasının elinden almaya hakkı yok. Suriye’de bir an önce demokratik, herkesin eşit vatandaşlık ilkesinde ve herkesin yaşam hakkının korunduğu bir sürecin işlemesi gerekiyor. Türkiye’nin de hem Dışişleri Bakanlığı’nın hem de Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu konuda üzerine düşeni yapması, beklentilerimizi ifade etmek ve dikkat çekmek üzere Hatay’dayız” dedi.
“İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR”
Suriye'de yeni yönetimle birlikte yaşayan halkların eşit, demokratik ve can güvenliklerinin sağlandığı bir ülke beklentisinin hakim olduğuna işaret eden Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“Lazkiye ve Tartus bölgesinde yaşayan Aleviler’in katledilmesi kabul edilemez. Bu insanlık suçuna dur denmelidir. Adana, Mersin ve Hatay'da yaşayan milyonlarca insanımızın sadece sınırların böldüğü akrabaları konusundaki endişeleri giderilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti, devreye girmeli en azından güvenli bir bölgeyle Suriye'deki Aleviler korunmalıdır. Bu kaygılarımızı ve beklentilerimizi Sayın Dışişleri Bakanımızla da paylaştık ve bu insani sorumluluğumuzun yerine getirilmesini bekliyoruz. Belirsiz bir gelecek kaygısı Suriye'de yaşayan tüm etnik ve dinî grupların genel sorunudur.”