‘Tahliye edilirsem zararları karşılayacağım’

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen depremzedeler için olmayan ihaleleri varmış gibi göstererek çok sayıda firmadan 'teminat' adı altında, şahsi hesabına para yatırtarak yaklaşık 50 milyon lira dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla tutuklu yargılanan Adana'nın merkez Yüreğir ilçesi eski kaymakamı Mustafa Kılıç ile kendisini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın danışmanı olarak tanıtan Özgür Akgül ile tutuksuz Paşa Yaşar’ın yargılanmasına devam edildi. Hakkında 160 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenen eski Kaymakam Kılıç, “Tutuklu olduğum için zararları karşılayamıyorum, tahliye edilirsem bu zararları gidereceğim, menfaat temin etmedim, ben kimseyi dolandırmadım” dedi. Kaymakam Kılıç’ın avukatları da müvekkillerinin siyasi komplonun kurbanı olduğunu öne sürdü. Bir sonraki duruşmada Adana eski Vali Yardımcısı Nazilli Kaymakamı Huriye Küpeli Kan tanık olarak dinlenecek.

Adana 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 4. Celse duruşmaya Sakarya 3 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve 160 yıla kadar hapsi istenen Mustafa Kılıç, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. 90 yıla kadar hapsi istenen tutuklu sanık Özgür Akgül duruşmaya gelirken, tutuksuz sanık Paşa Yaşar ise katılmadı. 
RED TALEBİNE RED
Tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada mahkeme başkanı, sanık eski kaymakam Kılıç’ın celse arasında mahkeme başkanı ve heyetin reddi şeklinde dilekçe gönderdiğini bu hususla ilgili talebin değerlendirilmek üzere Adana 12.Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildiğini ve mahkemenin talebin reddine karar verdiğini söyledi. 
SAVCI; TUTUKLULUĞUN DEVAMI
Cumhuriyet Savcısı, tutuklu sanıklar eski Kaymakam Mustafa Kılıç ile Özgür Akgül’ün tutukluluğunun devamına, tutuksuz sanık Paşa Yaşar’ın adli kontrolünün devamı yönündeki talebi üzerine duruşmaya devam edildi.
‘GÖREVİM İLE BAĞLANTILI SUÇ’
Cumhuriyet Savcısının tutuklamanın devamı ile ilgili talebi üzerine sanıklara söz verildi. Yüreğir eski Kaymakamı Mustafa Kılıç, kendisine isnat edilen suçların görevi ile bağlantılı suçlar olduğunu tekrarladı, “4483 Sayılı yasanın kaymakamların soruşturulması ilişkin usulü açıktır. Yargıtay 19. Ceza Dairesi'nde emsal karar mevcuttur. Hakkımda düzenlenen iddianame Yargıtay kararları dikkate alındığında yok hükmündedir, dolandırıcılık suçu CMK'da sayılan katalog suçlardan değildir, bana isnat edilen suçlamalar görevimle bağlantılı suçlardır. Bu nedenle illiyet bağı vardır ve 4483 Sayılı Yasa uygulanmalıdır” dedi.
‘BEN KİMSEYİ DOLANDIRMADIM’
 Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakkında görevle ilgili olarak suçtan elde edilen mal varlığını akladığı gerekçesiyle dava açıldığını belirten sanık Kılıç, herhangi bir suç işlemediğini, tarif edilen suç beyanlarına bakıldığında irtikap suçu ile uyuştuğunu söyledi. MASAK raporunda 19 milyon lirayı iade etmediğinin yazıldığını ifade eden sanık Kılıç, “Ben tutuklandığım için bu parayı iade edemedim, zararı gidereceğimi belirtmiştim. 16 aydır tutukluyum. Ben zaten herkesin alacağı karşılığında senette verdim, herkes beni icraya da verdi, bu nedenle herkesin benim nazarımda zararları giderilmiştir. Herkesten mühlet talep ettim ancak mühlet dolmadan bu soruşturma başlatıldı. Tutuklu olduğum için zararları karşılayamıyorum. Tahliye edilirsem bu zararları gidereceğim. Menfaat temin etmedim. Ben kimseyi dolandırmadım. Silahlı terör örgütü üyeliğinden 10 yıl hapis cezası alanlar dışarıda geziyor, bu şekilde
bir çok kişi dışarıda gezmektedir. 4 çocuğum var, eşim ve çocuklarım mağdurdur, uygun görülecek şekilde tahliyemi istiyorum” dedi.
‘AK PARTİ VE ÜLKÜCÜ FİRMALARIN ARASINDA KALDI’
Diğer sanık Özgür Akgül de, suçlamaları kabul etmeyerek kendisini şöyle savundu:
“Ben danışman firma olarak kaymakamlığa gittim. Kurumsal olarak en uygun ürünleri devletime yardım etmek amacıyla bu işin içine girdim. Ben sadece kaymakam beyi o dönem alım yapılacak güvenli firmalarla tanıştırdım. Başka bir şeye karışmadım. Kendisi de o dönem AK Parti ve ülkücü firmalar arasında kaldı, bir takım
siyasi baskılar yedi, ne yapacağını bilemedi. Birinin parasıyla diğerinin parasını ödemeye çalıştı, sonuçta bu şekilde çıkmaza girdi. Ben ortalama 74 milyonluk teklif ettirdim, kaymakam beyin tutuklandığı gün bile yanına yüksek meblağlarla yatırım yapmak amacıyla kişiler gelmişti. Tahliyemi istiyorum.”
‘İHALELERİN İPTALİNİ HURİYE KÜPELİ KAN SÖYLEDİ’
Sanık Akgül’ün savunmasının ardından söz alan eski kaymakam Kılıç, sanık Özgür Akgül’ün kendisi ile alakasının olmadığını sadece firmalarla görüşmesinde aracılık ettiğini, para alış verişlerinin olmadığını söyledi. Kılıç, “Bana yapacağımız ihalelerin iptal edileceğini söyleyen kişi dönemin Vali Yardımcısı Huriye Küpeli Kan'dır, tanık
olarak dinlenilmesini talep ediyorum” dedi.
‘MÜVEKKİLİM SİYASİ OLARAK ORTADAN KALDIRILMAK İSTENDİ’
Sanık Kılıç’ın avukatlarından İbrahim Emin Yazı, müvekkilinin siyasi komploya maruz kaldığını iddia etti. Müvekkilinin 25 yıllık kaymakam olduğunu belirten Av. Yaz, “Bu konumdaki bir kişi bu parayı hesabına almaz. Cumhurbaşkanlığı tarafından kaymakamlara 5 milyona kadar kendi insiyatifi ile alım yetkisi verildi. Müvekkil de siyasi baskılar sonucunda alımı belirtilen firmalara yapmayınca böyle bir operasyona maruz kalmıştır. Müvekkil firmaların mal vermeme riskini önlemek amacıyla teminat 
bedeli istemiştir. Söz konusu teminat bedelleri vakfın hesabına alsaydı siyasi baskıyı oluşturan unsurlar ‘sen neden bu firmalara iş verdin’ diye ayrıca baskı kuracaklardı.  MASAK raporunda 18 milyonun ödenmediği görülmektedir. 200 milyon alan kişi geri kalan parayı neden ödemiştir, yoksa alıp kaçmak daha mantıklıdır.  Siyasi olarak müvekkilim ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Müvekkil tahliye edildiği takdirde müştekilerin zararını giderecektir. Tutuklu kalması halinde bu zararı gidermesi mümkün değildir, müvekkil zararı gidereceğini açık şekilde belirtmiştir. Gerekirse yüksek adli kontrol tedbirleri uygulanarak tahliye edilmesini talep ediyoruz.” dedi. 
KAN TANIK OLARAK DİNLENECEK
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Yüreğir eski Kaymakamı Mustafa Kılıç ile Özgür Akgül’ün adli kontrol tedbiri ile beklenen faydaların sağlanamayacağı ve kaçma şüphelerinin bulunması nedeniyle tutukluluk halleri ile tutuksuz sanık Paşa Yaşar’ın adli kontrolünün devamına karar verdi. Heyet, sanığın savunmalarında ısrarla bahsettiği siyasi komplolarla ilgili olarak dönemin Vali Yardımcısı Nazilli Kaymakamı Huriye Küpeli Kan’ın tanık olarak dinlenmesi kararlaştırılarak duruşmayı eksikliklerin tamamlanması için ileri bir tarihe erteledi.