'Tarıma yönelmeliyiz'
Seyhan Belediyesi’nin düzenlediği "Tarım, Gıda ve Kırsalda Kendine Yeterlilik" konulu panelde tarım ve gıda üretimi ile ürünlerin tüketiciye ulaştırılması, kırsalda teknolojinin kullanımı konusundaki sorunlar masaya yatırıldı.
Kırsal Hizmetler Müdürlüğü tarafından organize edilen ve Selman-ı Pak Kültür Merkezi’nde geçtiğimiz hafta sonunda gerçekleştirilen panel, CHP Adana milletvekilleri Ayhan Barut, Orhan Sümer, Müzeyyen Şevkin, CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi ve il yöneticileri, ilçe başkanları ve yöneticileri, İyi Parti İl Başkanı Göktürk Boyvadaoğlu ve il yöneticileri ile ilçe başkanları ve yöneticileri, meclis üyeleri, Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, Ziraat Mühendisleri Odası ve Ziraat Odalarının yöneticileri, muhtarlar, üretim kooperatiflerinin yöneticileri ve diğer tarım paydaşlarının katılımıyla gerçekleştirildi.
TARIM VE SAĞLIK EN ÖNEMLİ ALANLAR
Panelin açılış konuşmasını yapan Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, dünyanın siyasal, ekonomik ve sosyal yeniden şekillendiğine işaret etti. Covid-19 pandemisinin bu sürece önemli etkilerinin olduğunu belirten Başkan Akay, pandemi döneminde en önemli alanların sağlık ve tarım olduğunu vurguladı. Birbirini tamamlayan iki alan içerisinde pandemiden en az etkilenenlerin bağışıklığı yüksek olan insanlar olduğunu ifade eden Akay, “O bağışıklığın beslenmeyle yani gıdalarla ilgili olduğu çok ciddi araştırmacılar tarafından belirlendi. Pandeminin getirdiği bir başka nokta da gıdanın üretimi erişimi kullanımı kalitesi konusunda da bu süreç içerisinde ciddi sıkıntılar yaşadık” dedi.
TARIM ARTIK EN STRATEJİK ÜRÜN
Tarımsal üretime daha çok yönelinmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Akay, temel girdiler, ürünlerin satışı ve tüketiciye ulaştırılması konularındaki sorunların giderilmesinin önemine değindi. Başkan Akay, “Tarım artık en stratejik noktaya geldi. Biz belediye olarak tüketicinin en yakınında olduğu kurum olarak bunları düşünmek zorundayız. Biz burada sadece bir takım başlangıçları yapma noktasındayız. Bunun devamını getirecek olan sizlersiniz, üreticiler ve bunları topluma ulaştıracak kişiler olacak” diye konuştu.
TARIM İNSAN YAŞAMINDAKİ EN ÖNEMLİ SEKTÖR
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Salih Kafkas, iklim değişikliği ve Covid-19 pandemisinin tarımın insan yaşamındaki en önemli sektör olduğunu bir kez daha ortaya çıkardığını söyledi.
KIRSAL KALKINMAYA ÖNEM VERMELİYİZ
Kafkas; “Bugünkü panelin konusu olan kırsalda kendine yeterlilik için planlamaların yapılması gereklidir. Bu kadar önemli bir tarım potansiyeline sahip Adana’da kırsal kalkınmayı ve tarımı sürdürülebilir kılmak için üreticilerin refahını artırmak, tarım ve sanayi entegrasyonunu geliştirebilmek, tarımsal çevreyi korumak ve araştırma kuruluşlarının ürettiği yeni bilgi teknik teknolojileri kırsal alanlara en kısa sürede ulaştırmak gerekmektedir. Ülkemizdeki tarımın gelişmesi açısından ve kendine yeterlilik açısından kırsal alandaki nüfusun artması, özellikle gençleştirilmesi oldukça önemlidir. Çünkü kendine yeterlilik birey ve ailelerden başlayarak şehrin ve ülkenin en azından temel besin maddeleri açısından kendi ihtiyacını karşılayabilmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle ülke olarak kırsal kalkınmaya her geçen gün daha fazla destek ve önem vermeliyiz. Bu konuda Seyhan Belediye Başkanımıza ve ekibine, bu konuda özverili çalışmalarından dolayı ve önemli projeleri gündeme aldıkları için teşekkür etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
KIRSAL FAALİYETLER SUNUMU
Açılış konuşmalarının ardından Ziraat Mühendisi Ergin Gökpınar “Kırsal Faaliyetler Sunumu” ile Seyhan Belediyesinin Kırsal çalışmaları hakkında katılımcılara bilgiler aktardı.
“Derin bir gıda ve üretim krizi var”
Panelin moderatörlüğünü yapan CHP PM Üyesi ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Türkiye’de gıda krizi ve kıtlığın yaşandığını savundu. Sarıbal, “Çoktan geldi kıtlık, çoktan geldi kriz. Eğer marketlerde, pazarlarda, alışveriş noktalarında, raflarda dünyanın ta öbür ucundan buraya gıda getirmişseniz ama o gıdayı sadece ekonomik gücü olanlar alabiliyorsa; aynı ülkede pazarlardan artan ürünlerden insanlar akşamları evlerine yiyecek içecek götürebiliyorlarsa ve aynı şekilde kasaba giden bir aile 1 kg yerine 200 gram et alabiliyorsa, et yerine sakatat alabiliyorsa - ki sakatat da bugün iyi et kalitesinde para eden bir noktaya geldi- o ülkede derin bir kriz vardır. O yüzden ülkemizde derin bir kriz vardır. Bu krizin adı gıda krizidir, üretim krizidir” şeklinde konuştu.
‘TÜRKİYE’NİN TARIM POLİTİKASI YOK’ SÖYLEMİ DOĞRU DEĞİL
“Türkiye’nin tarım politikası yok” söyleminin doğru olmadığının altını çizen Sarıbal, tüm dünyada her ülkenin bir tarım politikası olduğunu söyledi. Sarıbal, “Atatürk’ün ve Cumhuriyetimizin bir tarım politikası oldu, sonraki iktidarların da bir tarım politikası oldu. Atatürk ve Cumhuriyetin tarım politikası üretmeye dairdi. Kendi kendine yeterliliğe dairdi. Kendi kültürlerini yetiştirmeye büyütmeye dairdi. İnsanını muhtaç etmek yerine, insanı tüketen değil, üreten insan, üreten toplum yapmaya dairdi. Bugün geldiğimiz noktada uygulanan politika tam tersi. Bir, göç politikasıdır. İki, mülksüzleştirme politikasıdır. Üç, üretme yerine tüketme politikasıdır. Diğer bir politik sonuç ise ithalata dayalı tarım politikasıdır. Tamamen ithalata bağlı, dışarıya muhtacız ve çiftçinin ayakta durduğu, kar ettiği bir mekanizma değil sürekli borçlandığı bir mekanizmadır. İthalata baktığımız zaman bu topraklarda üretilmesi gerekenleri ithal ediyoruz. Tarım ürünlerinde, yani bitkisel üretimde ve hayvancılıkta bilin ki tam, net dışa bağımlıyız” dedi.
“BAŞARABİLİRİZ”
Tarımın sorununun teknik ya da parasal olmadığını dile getiren Sarıbal şöyle devam etti:
“Peki nedir sorun? İşte bizim yok dediğimiz aslında var olan temel tarım politikalarıdır. Başarabiliriz. Yeter ki kendimize güvenelim, yeter ki kendi gerçeklerimizi görelim, yeter ki kendi potansiyelimizin farkında olalım. Biz dayanışma içerisinde, birlikte doğru bir modelle, doğru bir planlamayla bugün 84 milyonun, yarın 100 milyonun, fazla ürünleri de bütün çevremizdeki ülkelere katkı koyabilecek bir potansiyele sahibiz.”
Panelin devamında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Bülent Gülçubuk, , Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Haydar Şengül, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Ferdi Tanır ve TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan da birer sunum yaptı.