'Türkiye nüfusu, hızla yaşlanıyor'

 

 Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ‘Yaşlıların Sorunlarını Araştırma Komisyonu’ üyesi Dr. Müzeyyen Şevkin, 65 yaşını doldurmuş muhtaç, güçsüz ve kimsesiz vatandaşlar, engelli yurttaşlar, eşi ölen, hiçbir geliri olmayan kadınlara verilen düşük miktardaki ücretlerin artırılması için kanun teklifi hazırladı.
“65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni TBMM Başkanlığı’na sunan Dr. Şevkin,  kanun teklifinin gerekçesinde, toplumsal dayanışmanın, sosyal devletin ve güvenlik ağlarının güçsüz olduğu durumda, toplumsal risk ve tehlikelerden en başta çocuklar, kadınlar, yaşlılar, engelliler ve yoksulların etkilendiğine dikkat çekti.
Yaşlılara, engellilere ve kimsesiz kadınlara net asgari ücretin yarısı tutarında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinden aylık ücret bağlanmasını teklif eden Dr. Şevkin, pandemide salgının riskleriyle en çok karşı karşıya kalan kesimin 65 yaş üstü yurttaşlar olduğunu, yoksul ve yalnız yaşlıların, engellilerin, kimsesiz kadınların sosyal devletin önleyici ve koruyucu şemsiyesinden yararlanamadığını ve ekonomik krizle birlikte halk sağlığı krizini en ağır şekilde göğüslemek durumunda kaldığını dile getirdi.
“TÜRKİYE, 2023’TE ÇOK YAŞLI ÜLKELER ARASINA GİRECEK”
Türkiye'de her 100 vatandaştan 9’unun 65 yaş ve üzerinde olduğuna işaret eden Dr. Şevkin, kanun teklifinde şu bilgilere yer verdi:
“Yaşlı nüfusumuz 2000 yılında 4 milyon iken, 2018 yılında 7.5 milyonu aşmıştır. Yaşlılar içinde yoksulluk oranı yüzde 20’ye yakındır. Sosyal güvenceden mahrum ve bakıma muhtaç kişilere verilen ‘yaşlılık’ aylığını alan vatandaş sayısı 2021'de 836 bin 665 olmuştur. Dünya genelinde özellikle yaşlı nüfus kayıplarının yüksek olması, bizi yaşlanan toplumların yüzleştiği zorluklar konusunda daha bilinçli ve tedbirli olmaya zorlamalıdır. Özellikle Türkiye gibi nüfusu hızla yaşlanan toplumların bu konuda gerekli kurumsal tedbirleri almaları, insan kaynakları yatırımlarını yapmaları ve bütçelerinde krize karşı ekonomik ihtiyat mekanizmalarını hazır tutmaları gerekmektedir.
Yaşlanma istatistiklerine göre Türkiye, dünyada en hızlı yaşlanan ülkeler arasındadır. 2000 yılında yaklaşık 4 milyon olan yaşlı nüfusumuz, 2021 yılında 8 milyon 245 bin 124 kişiye ulaşmıştır. Ülkemizin yaşlı nüfusunun 2040 yılında toplam nüfusun yaklaşık yüzde 16,3’ünü, 2080 yılında ise yüzde 25’ini oluşturması beklenmektedir. Diğer bir deyişle Türkiye’de altmış yıl sonra, her 4 kişiden 1’i yaşlı nüfusun bir üyesi olacaktır.  2023 yılında yaşlı oranının yüzde 10,2’ye yükselmesi beklenen Türkiye, yalnızca bir sene sonra “çok yaşlı ülkeler” sınıflandırmasına girecektir.
“KİMSESİZ KADINLAR ZOR DURUMDA”
Yaşlılarımızın yüzde 85’i yaşlı aylığı ya da evde bakım yardımı almamaktadır. Türkiye’de tek başına yaşayan 2 milyon yaşlı vatandaş bulunmakta, bu grubun üçte ikisini ise kadınlar oluşturmaktadır. Sayıca daha fazla olan kadınların bu nedenle daha çok desteğe ihtiyaç duydukları görülmektedir. Yalnız yaşayan yaşlı yurttaşlarımızın yüzde 60’ından fazlası kadındır. Sosyal güvencesi olmayan ve aylık bağlanacak kişinin kendisi ve eşi dikkate alınmak suretiyle kişi başına düşen aylık geliri net asgari ücretin 1/3'ünden (2022 yılı için 1.417,80 TL) az olan 65 yaş üstü vatandaşlara verilen yaşlılık aylığı yetersizdir. Bahse konu aylığın tutarı 1 Ocak -30 Haziran 2022 dönemi için bin 84,55 TL'dir. Diğer taraftan, aylıklar vefat, sosyal güvence tespiti, feragat, kurumsal bakım, muhtaç olmama, adres değişikliği, nafaka alabilecek olma ve diğer nedenler sebebi ile kesilebilmektedir.
AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRINA DİKKAT ÇEKTİ
Ayrıca eşi ölen, hiçbir geliri olmayan kadınlara iki ayda bir ödenen 650 lira günümüz şartlarında çok yetersiz kalmaktadır. Başkasının yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremeyecek şekilde engelli olduklarını ilgili mevzuat çerçevesinde alınacak sağlık kurulu raporu ile kanıtlayan, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından muhtaç olduğuna karar verilenlere de muhtaçlık hâli devam ettiği müddetçe aylık olarak en az asgari ücretin yarısı kadar ücret ödenmelidir. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun 2022 Mayıs ayı raporuna göre Türkiye'de dört kişilik bir ailenin açlık sınırı asgari ücreti geçerek 6 bin 17 TL'ye, yoksulluk sınırı ise 19 bin 602 TL'ye çıkmıştır. Bu gerçeklik ışığında yaşlılarımıza, eşi ölen ve hiçbir geliri olmayan kadınlara, engelli vatandaşlarımıza verilen aylık ücretler acı gerçekleri gözler önüne sermeye yeterlidir. Kanun teklifimiz; 65 yaşını doldurmuş muhtaç, güçsüz ve kimsesiz vatandaşlarımıza, engelli vatandaşlarımıza, eşi ölen, hiçbir geliri olmayan kadınlara iki ayda bir verilen aylık miktarının artırılmasına olanak tanımaktadır.”
CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin’in meclise sunduğu kanun teklifi şöyle:
“65 YAŞINI DOLDURMUŞ MUHTAÇ, GÜÇSÜZ VE KİMSESİZ TÜRK VATANDAŞLARINA AYLIK BAĞLANMASI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “(4.387) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımından bulunacak tutarda” ibaresi “net asgari ücretin 1/2’si tutarında” şeklinde ve ikinci fıkrasında yer alan “1/3’ünden” ibaresi “1/2’sinden” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 2- 2022 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “(4.860) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımından bulunacak tutarda” ibaresi “asgari ücretin ½’si tutarında” şeklinde, fıkranın (b) bendi ile maddenin ikinci fıkrasında yer alan “(3.240) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımından bulunacak tutarda” ibareleri “net asgari ücretin 1/2’si tutarında” şeklinde ve üçüncü fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “1/3’ünden” ibaresi “1/2’sinden” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 3- 2022 sayılı Kanuna 2 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“MADDE 2/A- Sosyal güvenlik kuruluşlarının herhangi birisinden her ne nam altında olursa olsun bir gelir veya aylık hakkından yararlananlar ile uzun vadeli sigorta kolları açısından zorunlu olarak sigortalı olunması gereken bir işte çalışanlar, nafaka bağlanmış veya nafaka bağlanması mümkün olanlar veya 2828 sayılı Kanun hükümlerine göre harçlık ödenenler ve bu Kanunun 1 inci ve 2 nci maddeleri kapsamında aylık bağlananlar hariç olmak kaydıyla, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından muhtaç olduğuna karar verilen boşanmış veya eşini kaybetmiş Türk vatandaşı kadınlara muhtaçlık hâli devam ettiği müddetçe net asgari ücretin ½’si tutarında aylık bağlanır. Kişinin yeniden evlenmesi durumunda bu aylık kesilir.
Birinci fıkra kapsamına girenlerden, her ne nam altında olursa olsun kendisine ve çocuklarına ait her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle, kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı, asgari ücretin aylık net tutarının ½’sinden fazla olanlar ile aynı tutardan fazla gelir sağlaması mümkün olan kimseler muhtaç kabul edilemez ve kendilerine aylık bağlanamaz.
MADDE 4- 2022 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “1 inci ve 2 nci maddelerin” ibaresi “1 inci, 2 nci ve 2/A maddelerinin” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 5- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.”