'Lozan Barış Antlaşması bağımsızlığımızın temelidir'

 

Eğitim iş Sendikası Adana 1Nolu Şube Başkanı  Seher Ergin, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız bir devlet olarak tüm dünyada kabul edilmesini sağlayan Lozan Barış Antlaşmasının 99. Yılında olduğumuza dikkat çekerek, “ Lozan Barış Antlaşması, sonuçları itibariyle sadece bizler ve Türkiye Cumhuriyeti için değil, dünya siyasal tarihi için de son derece önemli bir antlaşmadır” dedi.

  Lozan Barış Antlaşması’nın  Türk Ulusunun, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verdiği Ulusal Bağımsızlık Savaşı, cephede emperyalizme karşı kazanılan ilk askeri zafer olduğunu belirten Ergin, açıklamasında şunları söyledi:

“Lozan Barış Antlaşması da, emperyalizmin masadaki ilk siyasal yenilgisinin belgesidir.

     Cephede ve masada kazanılan bu iki zaferin sonucunda, Türk Ulusu ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yok olmaktan var olmayı, esaretten özgür bir ulus ve bağımsız bir devlet olmayı başarmıştır. Bu iki zafer, 20. yüzyılın mazlum uluslarına örnek olmuştur.

     Bizler bugün, özgür bir ulusun ve bağımsız bir devletin yurttaşları isek, bunları başta Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere Çanakkale’de ve Ulusal Bağımsızlık Savaşımızda canını veren şehitlerimize, Lozan Barış zaferinin mimarı olan İsmet İnönü’ye ve arkadaşlarına borçluyuz.

     20. yüzyıla, özgürlük ve bağımsızlık damgasını vuran Türkiye Cumhuriyeti ve var oluş belgemiz olan Lozan Barış zaferimiz bugün yine emperyalizmin saldırısı altındadır.

     20. yüzyılın başında dünyaya istedikleri şekli veremeyen ve egemen olma hayallerine kavuşamayan emperyalist devletler, bugün, bu hayallerine yenidünya düzeni adı altında 21. yüzyılda yeniden kavuşabilmenin çabası içindedirler.

     Bilmeliyiz ki, emperyalizmin bu hayalleri önündeki en büyük engel, tam bağımsız demokratik laik Türkiye Cumhuriyeti ve Lozan Barış Antlaşmasıdır. Bu nedenle emperyalistler Lozan Barış Antlaşmasını yok etmek için her yolu denemektedirler.

     Günümüzde bağımsız ve laik Türkiye Cumhuriyeti varlığıyla, emperyalistlerin bölgeye yönelik emperyalist planlarına engel oluşturmaktadır. Bu nedenle, Sevr'i hortlatmak isteyenler, Lozan'ın kazanımlarını yok etmek istemektedir.

      Bugün özellikle AKP iktidarı döneminde, 99 yıl önce elde edilen Lozan Antlaşması'nın kazanımlarına sahip çıkılmamakta, Lozan müzakereleri sırasında yapılan baskı ve dayatmalarının benzerlerine direnç gösterilmemektedir.

Lozan’a kin ve nefretle saldırılmakta; anlaşmanın doğal kaynakları aramayı engelleyici gizli maddeler içerdiği, 100 yıl süreli olması nedeniyle 2023’te yürürlükten kalkacağı ve ancak ondan sonra doğal kaynakların çıkarılabileceği yalanlarıyla Lozan karşıtlığı yaratılmak istenmektedir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz yıllarda, “1920'de bize Sevr'i gösterdiler. 1923'te Lozan'a razı ettiler. Birileri bize Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştı” sözlerini sarfetmesi de bu davranışları destekler niteliktedir.

     Ülkemizde sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarındaki karşı devrim politikalarını uygulayan AKP’ye ve emperyalist güçlere Lozan Barış Antlaşması’nın ilkelerine, değerlerine sahip çıkarak karşı koymalıyız. Unutulmamalıdır ki; çok zor koşullar ve olanaksızlıklar içindeyken kazandığımız özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi, bugün ülkemiz üzerinde oynanan oyunların bize boyun eğdiremeyeceğinin en önemli kanıtıdır.

     Bizler, geçmişte olduğu gibi yarın da, özgür bir ulusun ve bağımsız bir devletin yurttaşları olarak, barış, huzur ve dostluk içinde bir arada yaşamak istiyorsak, bizi var eden Lozan Barış Antlaşmamıza ve Cumhuriyetimizin temeli olan Atatürk Devrim ve İlkelerine sahip çıkmak zorundayız. Bu görev Ulusumuzun geleceğine olan borcumuzdur.

     LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI bağımsızlığımızın temeli ve güvencesidir.

     Sahip çıkmak görevimizdir.”