'Öncelikle barınma sorunu çözülmeli'

 

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Deprem sonrası Hatay’da devam eden enkaz kaldırılma işlemleri, zorunlu olarak il dışına çıkan insanların yaşadığı sıkıntılar, tahliye edilen bölgenin geleceğiyle ilgili demografik yapı uyarısı ve çözüm önerileri sundu.

Etkilenen bütün illerde enkaz kaldırma çalışmaları büyük trajedilerle devam ettiğini enkazdan çıkan ceset ve parçaların otopsiye gittiğini ifade eden GİK Üyesi Çalışkan, “Moloz kaldırma işi muhtemelen birkaç ay içerisinde sona erecek. Ancak mesele bununla bitmiyor” dedi. Deprem sonrası büyük ölçüde tahliye edilen bölgeye vatandaşların tekrar dönüşünü sağlayacak ve hızlandıracak planlamaların yapılması ve bunların acilen hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Çalışkan şunları söyledi:

“Halk nasıl tekrar dönecek?” sorusuna cevap aranırken öncelikle barınma sorunu çözülmelidir.

Fabrikalar eleman bulamadığından çalışmıyor. Başka vilayetlere gidenler iş bulamıyor, tekrar dönmek istiyor. Bu kısır döngü kısa sürede belki konteynerlerle çözülür ama uzun vadede acil kalıcı yapılar şart.

Bütün bunlarla beraber eğitim, sağlık, ulaşım, altyapı, sanayi konularında mutlaka büyük yatırımlar yapılması gerekiyor ki, insanların Hatay’a dönüşü hızlansın.”

STRATEJİK ÖNEM

Geçmişten günümüze Hatay’ın jeopolitik ve stratejik önemi olduğuna vurgu yapan GİK Üyesi Çalışkan, sözlerine şöyle devam etti:

 “Yeraltı-yerüstü kaynaklarıyla, konumuyla, tarihi ve kültürel yapısıyla, gastronomi, tarım, turizm potansiyeli, havası, suyu, iklimi, toprağının verimliliğiyle yılda birkaç ürün hasadı ve ürün çeşitleri, öneminin anlaşılması için yeterli olsa gerek.

Hatay, Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan kapısıdır. Türkiye, dünyada stratejik konum itibariyle Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlıyor. Bu bağlantı Hatay üzerinden gerçekleşiyor. İstanbul, Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlıyorsa, Antakya da Ortadoğu ile Avrupa’yı birbirine bağlayan bir köprü vazifesi görüyor. Bu nedenle herkesin gözü kulağı Hatay üzerindedir. Hatta Hatay üzerinde her zaman küresel planlar yapılmıştır.

Özellikle depremden sonra ortaya çıkan demografik yapı değişikliği gündemde. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) çerçevesinde sürdürülen projelerle sınır ötesindeki illerde demografik yapı değişimi gerçekleşiyordu. Bugün de benzer bir durumun Hatay’da yaşanmasından endişe edilmelidir.”

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Hatay’ın depremde büyük sıkıntı yaşadığı konulardan birisi de şehrin giriş çıkışı ile ilgili sorun olduğunu belirten GİK Üyesi Çalışkan, çözüm önerilerini de şöyle sıraladı:

“Kahramanmaraş’ın; Gaziantep, Kayseri, Malatya, Hatay ve Adana yolu gibi yedi-sekiz çıkışı varken bu şehrin sadece Belen geçidi üzerinden bir girişinin olması enkaz kurtarma ve yardım ekibinin ulaşımını olumsuz etkiledi.

Edirne Kapıkule sınırından başlayıp İskenderun’da biten otoyolun kalan kısmı da tamamlanarak Antakya’ya kadar ulaştırılması gerekiyor.

Hatay’ın öncelikle yapılması gereken işlerinden birincisi yeni yerleşim yerleri ve geleceğe yönelik planların tamamlanması ve halkla paylaşılmasıdır.

İkincisi; İskenderun-Belen arasındaki tünel geçişinin sağlanması ve otobanın uzatılarak şehre giriş yollarının sayısının artırılmasıdır.

Üçüncüsü; demografik yapı değişimi ve mühendisliklerle Hatay’ın jeopolitik konumu ihmal edilmemelidir.

Özetle; 20 yıl Fransız komiseri tarafından yönetildikten ve iki yıl bağımsız devlet olduktan sonra referandumla Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlandı. Bu andan itibaren Suriye rejiminin hak iddiasında bulunduğu, onlarca yıldır iki ülke arasında kriz olduğu bilinen bir gerçektir.

Bu nedenle gelecekte Hatay’da muhtemel bir referandumda “Türkiye’nin mi, Suriye’nin mi bir parçası olmak istersiniz? Yoksa bağımsız bir devlet mi olmak istersiniz?” sorusuna insanların “doğru cevap” vermesini sağlayacak bir zemin hazırlanmalıdır.

Hatay, Hatay’dan ibaret değildir. Türkiye’de deprem vardır. Hatay’da deprem artı milli güvenlik sorunu vardır.”