|
||
'100.Yılda yeniden Kemalist devlet, yeniden laik Cumhuriyet' | ||
Kayadan, "Yıllardır unutturulmaya çalışılan Kemalizm’i, yani Atatürkçülüğü, yani Atatürkçü Düşünce Sistemi’ni anımsama, gerçek anlamıyla anlama ve uygulama zamanıdır" dedi | ||
Gündem Haberi | ||
|
||
|
||
Atatürkçü Düşünce Derneği Adana Şube Başkanı İsa Kayadan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yaptığı açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti, tarihin en büyük devrimlerinden biri, belki birincisidir. Bu büyük devrimin ideolojisi, Kemalizm’dir!” dedi Kayadan açıklamasında şunları söyledi:
“Atatürk ve arkadaşları ilk gençlik yıllarından itibaren, kapitalizmin ve emperyalizmin güç ve zaaflarını, Osmanlı Devleti’nin son 200 yılını ve durumunu, Anadolu insanının karakterini ve yeteneklerini, yaşayarak, cephe cephe savaşarak, araştırarak, okuyarak, tartışarak öğrendiler. Antiemperyalist ve tam bağımsız bir Türk Devleti kurma fikri kafalarında böyle gelişti, olgunlaştı. Yol haritalarını böyle kurguladılar.
Mustafa Kemal Paşa, 20 Temmuz 1920’de Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’ne demecindeki “En büyük düşman, düşmanların düşmanı, ne falan ne de filan millettir. Bilakis bu, adeta her tarafı kaplamış ve saltanat halinde bütün dünyaya hakim olan kapitalizm afeti ve onun çocuğu olan emperyalizmdir.'' sözleriyle ve 1 Aralık 1921’de TBMM’de “Bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı heyet-i milliyece mücadeleyi caiz gören bir mesleği takip eden insanlarız.” diyerek, daha yolun başında, neyle mücadele ettiklerini ve hedeflerini iyi bildiklerini ortaya koymuştu.
Milli Mücadele, Büyük Zafer, Lozan, Cumhuriyet, Aydınlanma Devrimleri ve sonrası hep kurgulanan bu yol haritasının planlanmış aşamaları, öngörülmüş sonuçlarıdır. Böyle bir bilincin, böyle bir iradenin ürünüdür, emperyalizmi ilk defa yenmek. Bu bilinçle yürütülen bir mücadelenin eseridir, Türkiye Cumhuriyeti.
Türk Devrimi de, her devrim gibi karşıtının doğduğunu görmüş, etkilerini yaşamıştır, yaşamaktadır.
Milli Mücadele ve kuruluş yıllarında İngiltere’nin güdümüyle çıkartılan şeriatçı isyanlarla başlatılan, Zafer’i Saray’a teslim etme çabaları, ihanetler ve suikast girişimleriyle sürdürülen Karşı Devrim; Atatürk’ün erken kaybı sonrası ABD emperyalizminin ve sağ iktidarların desteğiyle Cumhuriyetimiz’in altını oyma eylemlerini sürdürmüştür, hayli yol aldığı da görülmektedir.
O halde; yıllardır unutturulmaya çalışılan Kemalizm’i, yani Atatürkçülüğü, yani Atatürkçü Düşünce Sistemi’ni anımsama, gerçek anlamıyla anlama ve uygulama zamanıdır.
Çünkü; Karşı Devrim bir zehirdir, panzehiri de Kemalizm’dir.
Kemalizm (Atatürkçülük); Türk Milleti’nin, 600 yıl konuştuğu dilin alfabesinden yoksun, cahil bırakılmışlığına, 400 yıl boyunca “Etrak-ı bi idrak (İdraksiz Türkler)” denilerek (Hoca Sadeddin 1536-1599) aşağılanmışlığına, 3 asır cepheden cepheye koşturularak yoksullaştırılmışlığına ve 239 yıl süren yenilgilerle ezilmişliğine karşı, 18. yüzyıldan itibaren tam 200 yıl çabaladıktan sonra, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde kadını, erkeği ve çocuğuyla yazabildiği tek doğru reçetedir. Ulusumuz, o doğru reçeteyi yazıncaya kadar çok acılar çekmiş, uygulamak için de çok bedel ödemiş, çok can vermiştir.
Kemalizm; Anadolu insanının “yurdunu ve kasasını Batı’nın, vicdanını ve kafasını Doğu’nun pençesinden kurtarıp” geleceğin dünyasında yerini alma pusulası, varoluş manifestosudur.
Kemalizm; kuldan birey, tebaadan yurttaş, ümmetten millet, memalikten vatan, kadından insan, sömürgeden tam bağımsız memleket, enkazdan devlet, yokluktan varlık yaratma felsefesidir.
Kemalizm; devleti namusla, akıl ve bilimle, ahlak ve liyakatle yönetme iradesidir.
Kemalizm; tutkalı laiklik olan bir ilkeler bütünüdür. Dünyanın dilinden düşürmediği “Demokrasi” de, ancak laiklik varsa, vardır. Laik olmayan bir devlet; rejimi ne olursa olsun, ne demokrasi olabilir, ne bağımsız yaşayabilir, ne bütün kalabilir, ne iç barışını koruyabilir, ne kalkınabilir, ne de vatandaşlarını huzur ve refah içinde yaşatabilir. Örneklerini görmek için sadece coğrafyamıza bakmak yeterlidir.
Kemalizm; antiemperyalist özü, tam bağımsızlık hedefi ve eserleriyle dünyaya, özellikle mazlum milletlere umut olmuş, çağını aşmış, gelecekte de geçerli olduğunu ispatlamış bir ideolojidir.
Büyük Atatürk, 29 Ekim 1933’de Ankara Hipodromu’nda, Kemalist politikalarla sadece on yılda, dünyada eşi görülmemiş siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel başarılara imza atmış olmanın haklı gururu içinde 10. Yıl Nutku’nu, “Türk Milleti! Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim. Ne mutlu Türk'üm diyene!” seslenişiyle tamamlamıştı. 90 yıl sonra bugün;
Kemalizm’i ırkçılıkla, faşistlikle yaftalayıp yok sayma cehaleti, Atatürkçülüğe yağmurda açılacak şemsiye gözüyle bakma gafleti, başarısı kanıtlı Atatürkçü Düşünce Sistemi’ni terk edip emperyalizmin mucizevi (!) kalkınma modeli haplarını yutma dalaletidir.
Atatürkçü Düşünce Derneği olarak; siyaset kurumunu esir alan bu cehalet, bu gaflet, bu dalalet artık son bulmalıdır diyor, en yüksek sesimizle haykırıyoruz;
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE ! "
|
||
|
||
Etiketler: '100.Yılda, yeniden, Kemalist, devlet,, yeniden, laik, Cumhuriyet', |
|
||
|