İYİ Parti Adana Milletvekili Metanet Çulhaoğlu, "Vatandaşlarımıza yapılan zulme son verilmelidir. Çiftçimiz devletin marabası değildir. Çiftçimizin suyundan elinizi çekin" dedi.

İYİ Parti Adana Milletvekili Metanet Çulhaoğlu yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:

“İYİ Parti olarak biz Toprak, Su ve Tarımsal Üretime bir bütün gözüyle bakıyoruz. İnsanın gıdası tarım, tarımın gıdası Su’dur. Hepsi birbirine bağlı ve bağımlıdır. Bunların hepsi bütüncül bir bakış açısı ile ele alınmalı, birlikte yönetilmeli, birlikte planlanmalıdır diye söylemekten dilimizde tüy bitti.

Bunu planlamayı bir türlü yapamayan ve üreticimizi girdi maliyetleri altında ezip, vatandaşlarımıza da her gün artan fiyatlarla pahalı sebze ve meyve yediren Ak Parti iktidarı ve bürokratları 2525 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesini dayanak gösterip önüne gelen köylümüzden-üreticimizden Sulama ve Tahliye Tesisleri İşletme ve Bakım Ücreti alıyor. Kendi tarlasına kendi imkanlarıyla kuyuları açtıran, buralara pompaları koyduran, trafoları çektiren, elektrik parasını ödeyen çiftçiden kesinlikle yer altı su parası alınmamalıdır. Sulama Birliklerinin bakım ve onarım yapmadığı, servis yolu bulunmayan köylüden ne parası istenmektedir? Adanalı hemşerilerim sürekli beni arıyorlar ve konudan duydukları rahatsızlıkları iletiyorlar. Vatandaşımıza yapılan bu zulme derhal son verilmelidir.

İktidarı bir kez daha uyarıyorum.

Bundan vazgeçin.

Çiftçi demek üreten emekçi demektir. Çiftçimizin derdi üretip ekmek parasını çıkartabilmektir. Bankalardan faiz ile para alıp yaptıkları sondajlar ile tarlasına su çıkartan insanlarımız kazanabildikleri üç-beş kuruşu faizlere ve devlete verecekse üretimden vazgeçmek zorunda kalacak. Dere, ırmak ve drenaj altyapısı götürülmeyen yerlerden yeraltı sularından da hizmet bedeli altında alınan para (Mülga19.4.2018-7139/46 md.ğ,h,ı,i,j,k,l,mbendlerine göre) yasal değildir. Yasal olmayan bir şeye birde 26 Temmuz’da ek bütçe kararı alınarak suya 20 zam yapılma kararı kabul edilemez, yetkilileri göreve davet ediyorum. Çiftçimizin su bedelinin yasaya uygun belirlenmesini ve Hükümetin sübvanse etmesini çiftçilerimiz adına talep ediyorum. Çiftçilerimizin suyundan elinizi çekin. Çiftçimizi ekme sevdasından vazgeçirmeyin.

Bu iktidar şunu bir türlü anlayamadı. “Üretici Kalkınmazsa Ülke Kalkınmaz”

Bu yüzden özellikle DSİ Genel Müdürlüğünü göreve davet ediyorum. Kolluk kuvvetleri ile belediye zabıtalarını, jandarmalarımızı vatandaşımızın üstüne sürmekten vazgeçin.

Kıtlık döneminde elini taşın altına koyarak ekip-biçen çiftçimize teşekkür edeceğiniz yerde birde üstüne mağdur etmeyin.

Milletimizin içi rahat olsun. İYİ Parti iktidarında çiftçimize yapılan tüm bu zulümler son bulacak.

Az kaldı."