Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, depremin ardından sel felaketinin vurduğu Adıyaman ve Şanlıurfa'da yaşamını yitiren yurttaşlarla ilgili AKP iktidarını sert sözlerle eleştirdi. Yaşanan vahim tabloyu "Sel değil rant ve talan felaketi!" olarak yorumlayan Barut, "Dere yataklarını imara açanlar, düzensiz yapılaşmaya izin verenler, bilimi değil rantı esas alanların vicdanı rahat mı? Salgında olduğu gibi deprem felaketinde de yurttaşlarımız sahipsiz kaldı. Kendi imkanlarıyla konteyner bulan, çadırlara sığınan yurttaşlarımız Adıyaman'da, Şanlıurfa'da sel vurgunuyla can verdi, kayboldu. Başımız sağolsun, geçmiş olsun. Kayıp yurttaşlarımız sağ salim bulunsun. Bu vahşetin sorumlularından hesap sorulsun" dedi.

"SAHİPSİZLİK ACI ŞEKİLDE TEKRAR GÖRÜLDÜ"

Asrın ihmaliyle boyutları katlanan deprem felaketinin ardından deprem bölgesinde günlerdir süren aşırı yağışlarla ilgili konuşan Ayhan Barut, depremzedelerin sığındığı çadırları ve yaşam alanlarını su bastığını, AKP iktidarının uzmanların uyarılarına aldırış etmeyip harekete geçmediğini söyledi. Depremin vurduğu bölgede, Adıyaman ve Şanlıurfa'da deprem mağdurlarının sahipsiz bırakıldığını anımsatan Barut, son yaşanan sel felaketiyle yurttaşların nasıl sahipsiz bırakıldığının acı bir şekilde tekrar görüldüğünü anlattı.

"SORUMLULARDAN HESAP SORULMALIDIR"

Koronavirüs salgını döneminde AKP iktidarının yurttaşlara 5 maske dağıtamadığını anımsatan Ayhan Barut, şunları kaydetti:
"Saraylarda oturup ahkam kesenler, gerçekleri saptırıp algı operasyonları yürütenler, bu tuzu kuru beyzadeler salgında olduğu gibi deprem felaketinde de yurttaşlarımızı sahipsiz bıraktı. Ne acıdır ki kendi imkanlarıyla konteyner bulan, oradan buradan yardımlarla buldukları çadırlara sığınan yurttaşlarımız Adıyaman'da ve Şanlıurfa'da sel vurgunuyla can verdi, bazıları kayboldu. Başımız sağolsun, geçmiş olsun. En büyük dileğimiz kayıp yurttaşlarımızın sağ salim bulunması, felaketin acıları daha da büyütmemesidir. Soruyoruz iktidara ve onların yönettiği belediyelerin temsilcilerine, dere yataklarını imara açanlar, düzensiz yapılaşmaya izin verenler, bilimi değil rantı esas alanların, talan peşinde koşanların vicdanı rahat mı? Bilinmeli ki bu yaşanan sel değil rant ve talan felaketidir. Herkesin yüreğini yakan bu vahşetin sorumlularından hukuk önünde hesap sorulmalıdır."