Gelecek Partisi Çevre ve İklim Politikaları Başkanı Meryem Türktekin, 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle yaptığı açıklamada plastik kirliliğine dikkat çekti. Plastik kirliliğinin anne sütüne kadar girdiğini ifade eden Türktekin, Türkiye’nin Avrupanın plastik çöplüğü olmaktan biran önce kurtarılması gerektiğini ifade ederek, “Türkiye plastik atık ihtilatını kısa süre içinde ve belirli bir takvim dahilinde yasaklamalıdır” dedi.

Birleşmiş Milletlerin, Dünya Çevre Günü nedeniyle bu yılki temayı  ‘plastik kirliliği ve plastiğin ülkeler, kurumlar ve kişilerce sürdürülebilir kullanılması’ olarak belirlediğini ve tüm dünyada düzenlenen etkinliklerde ‘Dünya Çevre Günü’nün söz konusu temayla kutlandığını ifade eden Gelecek Partili Türktekin, BM Çevre Programının (UNEP) plastik kirliliğine çözüm üretmek amacıyla yeni bir rapor yayımladığına dikkat çekti. 

RAPOR 17 YILDA 700 BİN İSTİHDAM ARTIŞI ÖNGÖRÜYOR

Raporda plastik kirliliğinin küresel çapta önlenmesine yönelik üç aşamalı bir plan önerildiğine ifade eden Türktekin, “Bu plan uygulandığından 4.52 trilyon dolar tasarruf sağlanabileceği, 17 yılda 700 bin istihdam artışı sağlanabileceğine dikkat çekilmektedir” dedi.

Birinci aşamada, tekrar doldurulabilir şişeler ve depozito uygulamaları gibi önlemlerle plastiğin tekrar kullanılmasının yaygınlaştırılmasının önerildiğini belirten Türktekin, böylece 2040 yılına kadar plastik kirliliğinin yüzde 30 azaltılabileceğinin öngörüldüğünü söyledi.

İkinci aşamada ise, plastik atıkların geri dönüştürülmesinin artırılmasının önerildiğini ifade eden Türktekin, “Geri dönüşüm karlı ve uygulanabilir bir hale getirildiğinde geri dönüştürülebilir plastik oranının yüzde 21'den yüzde 50'ye çıkartılabileceği öngörülüyor.” Dedi.

Gelecek Partisi Çevre ve İklim Politikaları Başkanı Meryem Türktekin, üçüncü aşamada ise, plastik ürünler yerine kağıt ya da geri dönüştürülebilir ürünler kullanılmasının yaygınlaştırılmasının önerildiğini, bununla da, plastik kirliliğinde yüzde 17'lik bir düşüş sağlanabileceğinin öngörüldüğünü kaydetti.Türktekin, “Umarız söz konusu rapor tüm ülkeler tarafından uygulanır ve öngörülen hedeflere ulaşılır.” Dedi.

ULUSLARARASI BİR SÖZLEŞME YAPILMALI 

“Plastiğin üretimi de, kullanımı da, atıkları da ekosisteme ciddi anlamda zarar veriyor.” Diyen Türktekin şunları söyledi:
“Plastik doğada çözündüğünde mikroplastik ve diğer zararlı maddeler açığa çıkıyor ve bunlar suyu, havayı, toprağı ve üretilen ürünleri kirletiyor. İklim üzerine olumsuz etkiler yapıyor, insan sağlığını doğrudan riske ediyor. 

Plastik atıklar konusunda devletlerin bir araya gelerek, küresel ısınmayı sınırlamak amacıyla yapılan Paris Anlaşması veya ozon tabakasını incelten maddelerin kontrol altına alınması amacıyla yapılan Montreal Protokolü benzeri, uluslararası bir sözleşme yapması gerekiyor.”

ANA SÜTÜ KADAR TEMİZ DEYİMİ BİLE ANLAMINI YİTİRDİ

Plastik kirliliğinin anne sütüne kadar girdiğine dikkat çeken Türktekin, “Geçen yıl İtalya'da yeni doğum yapmış sağlıklı 34 anneden alınan süt örnekleri üzerinde bir araştırma yapıldı ve uzmanları endişeye sevk eden bir sonuca ulaşıldı; süt örneklerinin yüzde 75'inde mikroplastik tespit edildi. Plastik kirliliği karşısında ‘Ana sütü kadar temiz’ deyimi bile anlamını yitirdi.” dedi.

PLASTİK ATIK İTHALATINDAN TAMAMEN VAZGEÇİLMELİ 

Çin’in atık ithalatını yasaklamasından sonra, özellikle son üç yıldır Türkiye’nin dünyada en çok atık ithalatı yapan ülkelerden biri haline geldiğini ifade eden Türktekin sözlerine şöyle devam etti:

“Oysa ülkemiz kendi atıklarını ayrıştıramadığı gibi tam olarak toplayamamakta, toplanan atıkların ise yüzde 13’ü geri dönüşüm tesislerine gönderilebilmekte. Buna rağmen Türkiye kendi atıklarıyla ilgili sorunu çözememişken yaklaşık yılda 15 milyon ton Avrupa’dan atık ithalatı yapmaktadır.

Öte yandan geri dönüşüm kapasitemizin  ¾’ünden fazlasını ithal plastikler oluşturuyor. Bunun da yüzde 58 AB ülkelerinden  geliyor. Bu yıl Ocak ayında AB Parlamentosu AB’de üretilen plastik atıkların ihracatının yasaklanması konusunda önemli bir karara imza attı. 

Bu karar gereğince OECD üyesi olmayan ülkelere plastik atık ihracatı yasaklanacak ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu OECD ülkelerine ihracatta kademeli olarak 4 yıl içinde sonlandırılacak ise de, Avrupa’nın çöplüğüne dönüştürülen Adana’nın ötelenemez durumu ulusal ve uluslararası kanallarla kamuoyunun bilgisi dahilindedir.

Ayrıca ülkemizde birçok yerde plastik atıkların yol açtığı çevre kirliliği ve insan hakları ihlallerine ilişkin sayısız şikayet dosyası bulunmaktadır. Ve bu şikayetlerin haklılığını teyit eden araştırma raporları ve tespitlerde sık sık kamuoyunun bilgisine yansımaktadır.” 

TÜRKİYE İTİCİ BİR GÜÇ OLUŞTURMALI

Türkiye’nin plastik atık ithalatını kısa süre içinde ve belirli bir takvim dahilinde tamamen yasaklaması gerektiğine önemli vurgu yapan Türktekin, “Netice olarak Dünya Çevre Günü’nü kutluyor, bu vesileyle plastik atıklarla ilgili yaptırımlar içeren uluslararası bir sözleşme yapılması yönünde Türkiye’nin itici bir güç oluşturması gerektiği görüşünde olduğumuzu belirtiyoruz.” Dedi.