Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, Erzincan İliç Çöpler Altın Maden’nde 13 Şubat 2024’te meydana gelen ve 9 işçinin ölümüne neden olan facianın denetimsizlik, ihmal ve aşırı üretimin bir tezahürü olduğunu vurguladı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde facianın yıldönümü nedeniyle gerçekleşen görüşmelerde parti grubu adına konuşan, İliç Araştırma Komisyonu üyeliği de yapan Dr. Şevkin, “Acılı ailelere verecek hesabımız var” dedi.
“NEYİ GİZLEMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ?”

İliç’te gerçeğe aykırı, ısmarlama Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarının verildiğini savunan Dr. Şevkin, “Saha denetiminin yeterince yapılmaması, sahadaki risklerin bütünlüklü bir şekilde ele alınmaması, 2021 yılında kapasite artış onayının verilmesi, 100-150 metre yüksekliğinde olması gereken liç yığınının aşırı üretim nedeniyle 275 metrelere kadar dayandırılması, aşırı yükleme, patlatmalardaki denetimsizlik, düzenli ve etkili bir şekilde denetimin yapılmaması ve altını zenginleştirmek amacıyla kullanılan siyanürlü yoğunluğun sıvı hâlde olması gibi pek çok etmen bu facianın meydana gelmesine neden oldu” diye konuştu.

İliç Araştırma Komisyonu’nun çalışmalarını 7 ay önce tamamladığını, rapor yazım süresinin üzerinden 3 ay geçtiğini ancak hâlâ raporun yazılmadığını belirten Dr. Şevkin, Komisyon Üyesi AKP’li milletvekillerine dönerek, “Neyi gizlemeye çalışıyorsunuz?” sorusunu yöneltti.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un asli kusurlu olarak bilirkişi raporunda geçtiğini ancak daha sonra başka bir bilirkişi raporu hazırlandığını dile getiren Dr. Şevkin, “Murat Kurum’un normalde istifa etmesi gerekiyordu ancak ödül gibi yeniden Bakanlığı ihdas ettiniz. Asli kusuru da yok edildi” dedi.

“ÖLÜMLER SON BULSUN”
Türkiye’nin 23 yıldan bu yana afetlerden bıktığını, insanların AKP’nin sorumsuz ve sadece her afetten sonra baş sağlığı dileyen, fotoğraf çektiren anlayışından bıktığını dile getiren Dr. Şevkin, şunları söyledi:
“Gerçek anlamda önlem almamız gerekiyor. Komisyonun kurulma amacı facianın her yönüyle araştırılmasıydı. Vahşi madencilik nedeniyle ve madenlerimizin uluslararası sermayeye peşkeş çekilmesi nedeniyle son 23 yılda tam 20 altın madeni faaliyete geçti. Peki, bize ne kadarı kalıyor? Sadece İliç'in bizim ülkemize vergiden kaçırdığı 430 milyon dolar zarar var. Millî olan ve milyonlarca yılda oluşmuş bu madenlerimiz neden ulusal çıkarlarımız için kullanılmıyor? Neden ulusal bir madencilik politikamız yok? Neden böyle bir kanun çıkarmıyoruz ve uluslararası sermayeye milyonlarca yılda oluşmuş madenlerimizi peşkeş çekiyoruz? Ben ulusal madencilik diyorum, denetimli madencilik diyorum. Hiçbir kazanın yaşanmadığı, çevre felaketlerine meydan vermeyen ve İliç'te gerçekten çevre felaketi yaratmış alan olguya artık bir son verilsin diyorum. Bu ölümler son bulsun diyorum.”