|
||
Sıla Bebeğin Yaşadığı Zulmün Karşılığı Bu Mu? | ||
Gündem Haberi | ||
![]() |
||
|
||
Gelecek Partisi İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Meryem Türktekin Yetkililere Seslendi: "Çocukların güvenliğini sağlamak için ne zaman harekete geçeceksiniz? Daha kaç çocuğun hayatı bu dehşet verici olaylarla kararacak? Sıla bebeğin davası, bir çocuğun sağlıklı ve güvenli bir ortamda büyümesi için yalnızca aile bireylerinin değil, tüm toplumun sorumluluk alması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Acıdır ki ülkemizde henüz iki yaşındaki bir bebek, darp ve cinsel istismara maruz bırakılarak insanlık dışı eylemler sonucu ölüme sürüklendi. Yaşamı vahşice elinden alındı. Ona bu zulmü yapanların, onu koruması gerekenlerin en ağır şekilde cezalandırılması gerekirken, verilen karar maalesef vicdanları tatmin etmekten yine çok uzak. Mahkeme kararı şu şekilde oldu: ➡ Anne: 27 yıl 9 ay hapis Bu ceza, Sıla bebeğin yaşadığı zulmün karşılığı olabilir mi ? Olmadığı, olamayacağı çok açık... Sistem Çocukları Koruyamıyor! Bir Afrika atasözü der ki: "Bir çocuğu büyütmek için koca bir köy gerekir." Bu söz, bir çocuğun sağlıklı ve güvenli bir şekilde büyümesi için yalnızca anne-babanın değil, tüm toplumun sorumluluk alması gerektiğini anlatır. Çocukları sadece ailelerine bırakıp, onların güvende olup olmadığını sorgulamamak büyük bir yanılgıdır. Çocuk açısından ailede risk olduğunu gören sağlık çalışanlarının, öğretmenlerin, komşuların, toplumdaki herkesin çocukların haklarını koruma sorumluluğu vardır. Annenin madde bağımlısı olduğu, bu yüzden 28 gün cezaevinde yattığı, çocuklara bakabilecek durumda olmadığı dede ve teyzeler tarafından daha önce yetkililere defalarca bildirilmiştir. Sıla bebeğin teyzelerinin beyanına göre, taraflar arasında çok sayıda şikayet dilekçesi verilmiş, davalar görülmüş, hatta teyzesinin biri çocuklara vasi olmak için dava açmıştır... Buna rağmen, hiçbir yetkili “Bu çocuklar güvende midir?” diye düşünmemiştir. O çocukların haklarını göz göre göre riske etmiştir. Taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler, her alanda çocuğun üstün yararı ilkesinin dikkate alınması gerektiğini belirtir. Söyleyin bize, neden yetkililer bu ilkeden bihaber? Söyleyin! Böyle bir bakış açısıyla çocuklar korunabilir mi? Daha kaç çocuğu şiddete, cinsel istismara, bu insanlık dışı eylemlere kurban vereceğiz? 2011’den beri kısa adıyla Lanzarote Sözleşmesi olarak bilinen “Avrupa Konseyi Çocukların Cinsel Sömürü ve İstismara Karşı Korunmasına Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ne tarafız. Ve bu sözleşme gereğince çocuklar için koruma mekanizmaları getirmemiz gerekiyor.Etkin önlemler almamız gerekiyor. Bu tür suçlarda failleri en ağır şekilde cezalandırmamız gerekiyor. Peki ne yapılıyor? Bu ülkenin en üst düzey yetkilileri tarafından “Bir defadan bir şey olmaz.” deniliyor. “Küçüğün rızası var.” deniliyor. İki de bir, çocuk istismarcılarına af niteliğinde düzenlemeler getirilmeye çalışılıyor. Bunlar toplumda cezasızlık algısı yaratıyor, suç oranlarını artırıyor. Bu bile fakedilmiyor. Yeter artık, bu suçlara kurban verecek tek bir çocuğumuz yok!" |
||
|
||
Etiketler: Sıla, Bebeğin, Yaşadığı, Zulmün, Karşılığı, Bu, Mu?, |
|
||
|